Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Alanya Şube Başkanı Zuhal Sirkeli, Türk halkının öldürülen aydınları unutmayacağını ve bir gün mutlaka bu cinayetlerin hesabını soracağını söyledi. ‘Adalet ve Demokrasi Haftası’ nedeniyle açıklama yapan Sirkeli, 1990’da öldürülen derneğin kurucu başkanı Muammer Aksoy ile 1993’te öldürülen gazeteci Uğur Mumcu’yu andı. Sirkeli, “Ülkemizi karanlığa sürükleyen 12 Eylül 1980 darbesinin zeminini oluşturma amaçlı siyasi cinayetlerin ikinci perdesi 31 Ocak 1990 günü Ankara’daki evinin önünde kurşunlanarak alçakça öldürülen kurucu genel başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy’un aramızdan bedenen alınması ile açıldı. Seri cinayetlerin diğer önemli halkası ise, 24 Ocak 1993 günü Uğur Mumcu’nun arabasına konulan bomba ile paramparça edilmesiydi. Adalet ve Demokrasi Haftası’nda hem tertiplerin arkasındaki gerçekleri hem bu suikastların nedenlerini ve sonuçlarını irdeliyor hem de aziz şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmama kararlılığımızı yineliyoruz. Yılmaz Kemalist, sarsılmaz devrimci ve hukuk savaşçısı Aksoy ülkemizin cumhuriyetin kuruluş felsefesinden kopması, laik demokratik hukuk devleti olmaktan uzaklaşarak karanlık bir geleceğe sürüklenmesi tehlikesinin farkına varan 49 cumhuriyet aydınıyla birlikte, 19 Mayıs 1989 tarihinde ADD’yi kurdu. Derneğimizin kuruluşu emperyal güçlerle işbirlikçileri karanlık odakları çok rahatsız etti. 8 buçuk ay geçmeden Aksoy’u katlettiler. Cinayetin üzerinden 32 yıl geçmesine karşın tetikçiler ve arkasındaki güçler bulunamadı. Aksoy cinayeti ile başlayan tertipler dizisi, üzerine kararlılıkla gidilmediği için, yeni suikastlerle yol almayı sürdürdü. Kurucumuz Doç. Dr. Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun, Musa Anter ile süren bu vahşet, 24 Ocak 1993 Uğur Mumcu suikastı ile yeni bir boyut kazandı. Mumcu’nun katli ülkemizi derinden sarstı. Devletin bütün kademeleri bu cinayetin faillerini ve azmettiricilerini bulmaya söz vermesine rağmen, atılan her adım kimi ellerce engellendi. Adeta herkes bu cinayetin çözülmemesi için elinden geleni yaptı. Mumcu da Aksoy gibi o kadar çok hain odağın üzerine gitmiş, önemli kısmını da açığa çıkarmıştı ki, onu bu odakların her biri öldürtmüş, hatta el ele vererek cinayeti birlikte işletmiş bile olabilirlerdi. Mumcu’dan sonra da devam etti siyasi cinayetler. Eşref Bitlis, ADD Genel Başkan Yardımcımız Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve yine bir 24 Ocak günü Diyarbakır halkının sevgilisi, vatansever Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan, aynı karanlık güçlerce benzer şekilde katledildiler. Emperyalizm ve işbirlikçileri topluma önderlik eden aydınları ve hukuk devletinin saygın kamu görevlilerini ortadan kaldırarak hem bir korku ortamı hem de çıkarlarını korumak, planlarını gerçekleştirmek için uygun zemin yarattılar. Hain katilleri ve sahiplerini tanıyoruz… Ulusumuz örgütlü demokratik toplum olmayı başardıkça özgür düşünce karanlığı boğacak, yarınlar aydınlanacaktır. Türk halkı değerli aydınlarını yok eden bu cinayetleri ve öldürülen kahramanlarını hiç unutmayacak, bu terör ortamı karşısında asla umutsuzluğa kapılmayacak ve bir gün mutlaka ama mutlaka bu cinayetlerin hesabını soracak” dedi.
ASAYİŞ
19 Kasım 2024ASAYİŞ
19 Kasım 2024MANŞET
19 Kasım 2024ASAYİŞ
19 Kasım 2024EKONOMİ
19 Kasım 2024ASAYİŞ
19 Kasım 2024ASAYİŞ
19 Kasım 2024