DOLAR 34,4465 0.3%
EURO 36,3032 0.16%
ALTIN 2.836,840,10
BITCOIN 3099458-1.46311%
Antalya
15°

ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

ALPER KUTAY YAZDI: SİZİN İNSANLIĞINIZ BATSIN!

ALPER KUTAY YAZDI: SİZİN İNSANLIĞINIZ BATSIN!

ABONE OL
16:44 - 27 Nisan 2020 16:44
ALPER KUTAY YAZDI: SİZİN İNSANLIĞINIZ BATSIN!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bugün (ismi bende saklı) Alanya’daki resmi bir kuruma ziyarette bulundum.

Kurumun ismini açıklamamanın sebebi, kurum idarecilerinin ricası değil, tamamen o kurumu koruma maksatlı.

Korona krizi günlerinde sosyal yardım işlerinin nasıl gittiğini sorduğum üst düzey yetkili, aldı eline cep telefonunu, astlarının kendisine gönderdiği bir bilgiyi gösterdi.

Ramazan Ayı nedeniyle fakir fukaraya dağıtılmak üzere hazırlanan yardım kolilerinden talep eden bir vatandaşın mal varlığını araştırdıklarını ve korkunç bir gerçekle karşı karşıya geldiklerini söyledi.

İçinde hepi topu 90-100 liralık yağ, şeker, bulgur, pirinç, salça olan Ramazan Ayı kolisinden isteyen vatandaşın; 2002 model Hyundai marka aracı, Alanya’nın müstesna yerleşim birimlerinden Saray ve Güllerpınarı Mahallesi’nde 1’i dublex tam 4 dairesi olduğu, Hacımehmetli Mahallesi’nde ekili 1.500 metrekare tarlası olduğu ortaya çıkmış.

“Bunun gibi daha niceleri var” dedi, bu bilgileri benimle paylaşan üst düzey yönetici.

Evet, bunun gibi daha niceleri var, çünkü gözümle gördüm.

Bu nedir biliyor musunuz?

Birilerinin, mal varlığı içinde yüzerken, garibin gurabanın nafakasına göz diktiğinin, kısacası insanlığın öldüğü noktadır.

Başka bir örnek…

Geçen hafta Cuma Pazarı’nda, ihtiyacı olan vatandaşlara, içinde her türlü meyve ve sebzenin bulunduğu, her biri 30-40 kilo gelen yardım poşetleri dağıtan MHP Alanya İlçe Teşkilatı’nın programına katıldım.

MHP İlçe Teşkilatı’nın da bulunduğu binanın önüne 150-200 poşet konuldu, demir bariyerlerin arkasında bekleyen vatandaşa MHP İlçe Başkanı Mustafa Türkdoğan ve ekibi tarafından tek tek takdim edildi.

Orada da bizzat gördüm ki, birilerinin insanlığı resmen ölmüş.

Kolunda 24 ayar altın bilezik olan, kolundaki saati en az 2-3 bin lira olan, ayakkabısı, üstü başı nereden baksanız 1500-200 bin liralık kostümlerle bezeli öyle kadınlar ve erkekler hücum etti ki yardım poşetlerine, “Pes” dedim.

Epeydir uzaktan da tanıdığım böyle birine yanaştım, “Birader kendine mi alıyorsun?” dedim.

Sanıyorum niyetimi anladı, “Yok, evden çıkamayan komşum için alıyorum” dedi.

Oysa Cuma Pazarı’nın hemen yanı başındaydık, maddi durumu itibariyle istese o poşetin içindeki ürünlerin daha fazlasını komşusuna alabilirdi, almadı, çünkü orada hazır “bedava” sunulan poşet vardı.

Hakikaten bu kadarına da pes!

Bitti mi?

Elbette bitmedi.

Kendi aralarında 30 kişilik bir yardım ekibi oluşturan ve Instagram’da “Yardım Eli Alanya “ hesabı açarak ihtiyaç sahiplerine ulaşan değerli bir kardeşim anlattı.

Kırsal mahallelerden birine yardım kolisi götürmüşler.

Köyün nüfusu 100 ise köy muhtarı 50 koli istemiş.

Arkadaş muhtara sormuş, “Diğer 50 kişinin yardıma ihtiyacı yok mu?”

Muhtarın cevabı, “Var ama gururlarına yedirip talep etmediler” olmuş.

Bizim arkadaş, “Bunları az çok tahmin ettiğimiz için yanımızda fazla koli götürüyoruz. Diğer 50 kişinin kapısını çaldık, tek tek teslim ettik. Gözlerindeki minnettarlığı Oscar’lı hiçbir film yönetmeni tasvir edemez” dedi.

Böyle insanlar da var, üzerine kayıtlı milyon liralık araçlar, daireler, tarlalar olup da 100 liralık yardım kolisine tenezzül edenler de.

Bitti mi?

Bitmedi elbette.

Bu korona virüs krizinden sonra başlayan yardım kolisi dağıtma projesinin ardından nicedir kamuoyundan şöyle bir öneri yükseliyor.

Alanya Kaymakamlığı yardım kolisi dağıtıyor.

Alanya Belediyesi de dağıtıyor, Kızılay da.

Siyasi partiler de mübarek Ramazan’da bu furyaya katılmaya başladı.

Hatta irili ufaklı, tamamı yardımsever insanlardan oluşan sosyal gruplar da eşten dosttan topladıkları malzemeleri ihtiyaç sahiplerine götürüp elden teslim ediyor.

Allah hepsinden razı olsun, kutsal bir işe imza atıyorlar.

Ancak…

Her kurum ve sosyal grup bu yardım işini ayrı ayrı yaptığı için, “yardıma ihtiyacım var” diyen bir vatandaş bazen bir günde 5-6 kurum veya gruptan ayni ya da nakdi yardım alıyor.

Böylece bir kişiye bir yardım yapılıp eldeki kıt imkanlar daha geniş kitlelere ulaştırılabilecek iken, bir kişi mutlu ediliyor, geriye kalan 5-6 vatandaş veya aile mağdur oluyor.

Deniliyor ki…

İhtiyaç sahiplerinin isimleri, adresleri zaten devletin envanterinde kayıtlı.

Yardımlar tek elden yapılsa…

Kim yardım yapacaksa ayni ve nakdi yardım miktarını o kuruma götürüp teslim etse…

Böylece yardımlar tek elden ve tek adrese teslim yapılsa…

“Elçiye zeval olmaz” denilir.

Biz söyleyelim, gerisi Devlet Baba’nın bileceği iş.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
Özkaya Sigorta


HIZLI YORUM YAP