Türk-İş’e bağlı Türkiye Çimento Seramik Toprak ve Cam Sanayii İşçileri Sendikası (Türkiye Çimse-İş) hakkındaki iddialar yargıya taşındı. Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan haberde; “o dönemde Türkiye Çimse-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı olan Burhanettin Arduç, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu suç duyurusu dilekçesinde sendikaya ait otel ile tatil sitesinin inşaat ve tadilat işlerinin sendikanın Genel Başkanı Zekeriye Nazlım’ın ablasına ait şirkete yaptırıldığını ileri sürdü. Alanya’daki bazı taşınmazların sendikaya satışının genel başkanın akrabaları üzerinden gerçekleştirildiğini iddia etti. Nazlım’ın sendika genel başkanı seçilebilmesi için iki defa boş, bir defa da 500 bin liralık bedel karşılığında Nazlım’a senet verdiğini savundu. Bu iddiaların gündeme gelmesi üzerine sendikanın Ankara Şubesi’nin kapatıldığını söyleyen Arduç karara itiraz edeceğini bildirdi. Dilekçede, Nazlım hakkında kamu davası açılması talep edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bilirkişi raporuna dikkat çekerek takipsizlik kararı verdi. Bilirkişi raporunda, “Herhangi bir usulsüzlüğe, sendikanın zarara uğratıldığına dair maddi bulguya rastlanmadığı” belirtildi. Arduç, benzer iddialarını Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) de iletti. Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı, evrakın gereği için soruşturma defterine kaydedildiğini bildirdi” ifadelerine yer verildi.

Alanya bölgesindeki Çimtur Sitesi hakkında, site ve devremülk sakinleri ile kamuoyunu yanlış bilgiler ve bilgi kirliliği ile yanıltmaya yönelik bir algı operasyonu yapılmaya çalışıldığını belirten ÇİMSE İş Genel Sekreteri Hasan Emer, Mart ayında yaptığı açıklamada, kamuoyunu doğru ve sağlıklı bilgilendirmek amacıyla bir basın toplantısı düzenlemişti.

Konuya ilişkin açıklamalar yapan Emer, şunları söylemişti:

“Çimtur, başlangıçta Çimse-İş Sendikamız ile hiçbir bağı ve bağlantısı olmayan Çimtur Nakliyat San. Tic. A.Ş. isimli ticari bir şirket tarafından 1987 yılında kurulmuştur. Başlangıçta 4 ayrı ada parselden; Ada 30, Ada 54, Ada 198, Ada 140 daire olmak üzere toplam 422 daireden oluşmuştur. Çimse-İş Sendikamızın o dönemki yöneticileri tarafından 1996 – 1997 yıllarında şu an üzerinde bulunduğumuz 1. Adada bulunan 30 daire ile diğer adalarda bulunan yaklaşık 45 daire, mal sahibinden satın alınmıştır. 422 daireden 125 daire, devre mülk olarak tasarlanmıştır. Bu devre mülklerin tamamı Çimse-İş Sendikamızın bulunduğu adanın dışındaki diğer 3 adada yer almaktadır. Çimse-İş Sendikamızın bulunduğu 1 adada ne devre mülk, ne de başka bir kat malikine ait daire bulunmamaktadır.

Bu adanın tamamı Çimse-İş Sendikasına aittir. 125 devremülk, kendi içerisinde 22 döneme ayrılmıştır. Yaz ve kış dönemlerinden oluşan 14’er günlük 2750 devremülk olarak, Çimtur Nak. Tic. A.Ş. tarafından, Hürpa aracılığı yaz dönemleri satışa sunulmuş, kış dönemleri satışa çıkarılmamış. Çimse-İş Sendikamız tarafından, daireler satın alındıktan sonra site ve devremülk yöneticilikleri oluşturulmuş, o zamana kadar Çimtur’u kuran şirket tarafından yönetilmekte iken site ve devre mülk yöneticiliği olmak üzere 2 ayrı yönetim oluşturulmuştur. Buranın turizm bölgesi olması nedeniyle, imar planına göre 3 kata izinliyken 4 – 5 kat yapıldığı görülüyor ve bu imara aykırılık nedeniyle ileri ki dönemde davalar açılıyor ve Çimtur kat malikleri yüklü miktarda cezalarla karşı karşıya geliyor. Bu cezalar yapılandırılıyor ve 36 ay vadeyle ödeniyor.

Bununla birlikte, havuz, otopark gibi sosyal donatılarda da imar yasasına aykırılık tespit ediliyor, bununla ilgili de ecri misiller, cezalar geliyor. Çimse-İş Sendikasının o dönem ki yöneticileri, 2002 yılında kış dönemine ait yaklaşık 1500 tane devre mülkü, Çimtur A.Ş.’den blok olarak satın alıyor. Şu anda içinde bulunduğumuz Mart ayı itibariyle kış döneminde sizlerin de gördüğü gibi sezon açılmadığından ve hava şartları elverişli olmadığından, üyelerimize ne tatil ne eğitim ne de başka bir hizmet verilebilmesi mümkün olmayan bir yapıya yüklü miktarlarda aidat ödemek durumunda kalınmıştır. 2015 yılına gelindiği zaman Çimtur Site ve Devre mülk Genel Kurullarında, Kat Mülkiyeti Kanununa göre parsel yönetimine geçilmesi gerektiğinden, parseller ayrılarak 4 parsel kendi içerisinde yönetimler oluşturulmuştur. Bir üst yönetim oluşturularak önceki ceza ve borçlar parsel, elektrik, abonelik ücretleri ile tasfiye edilmiştir. Daha sonra ada yönetimlerinin bölünmesine, devremülk satışları tapu iptaline ilişkin davalar açılmış, açılan davalar, alınan kararların hukuka uygun olduğu yönünde mahkeme kararları ile kesinleşmiştir.

O günden itibaren de Sendikamız, 1. adada bulunan 30 dairesi dışındaki tüm daire ve devre mülklerini gazeteye satış ilan vermek suretiyle satışa çıkarmış ve hepsini satmıştır. Böylelikle Çimse-İş Sendikası’nın 1. ada dışındaki adalarda ve parsellerde hiçbir daire ve devre mülkü ve hiçbir kişi, kuruluş ve şirketlerle bağlantısı kalmamıştır. Tüm bu anlattığımız süreçler resmi belgelerle sabit olup, hukuka ve usule uygun olarak sonuçlandırılmıştır. Kamuoyunu yanlış bilgilendiren ve yanlış algılar oluşturmaya çalışanlar hakkında da hukuki yollara başvurulmuştur. Bugün, Genel Başkanımızın vizyonu, öngörüsü ve liderliği ile zor şartlarda inşa ederek açılışını gerçekleştirdiğimiz otelimiz ile kendi parseli üzerinde, yılın 12 ayı hizmet verecek şekilde, bir eğitim üssü oluşturulmuştur. Gerek üyelerimize vereceği hizmet, gerek bölgede yaratacağı istihdam ve ülke ekonomisine oluşturacağı katma değer sağlayacak bir tesisin açılışını gerçekleştirmenin haklı gururunu ve sevincini yaşıyoruz.

Başta bu girişimi başlatan ve en iyi şekilde sonuçlandıran ve her zorluğun üstesinden cesurca gelen, sendikası için gecesini gündüzüne katan, yürekli Genel Başkanımız Sayın Zekeriye Nazlım olmak üzere, bu yolculukta emeği ve katkısı geçen herkese teşkilatımız, üyelerimiz ve şahsım adına teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz, nesillere eser kalacak bu otelimizin sendikamıza, üyelerimize, tüm camiamıza ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyoruz. Unutmayalım ki, bu otel ülkemizin bir değeridir.”