HABER:HASAN KAYA / GAZİPAŞA

Jeoloji Yüksek Mühendisi Gökhan Çalınak, son zamanlarda sağlıksız çıkan içme suları hakkında bilgi verdi. Gazipaşa’da MASU Mühendislik bünyesinde, ağırlıklı olarak yeraltı suyu aramalarına yönelik mühendislik ve danışmanlık hizmetleri sunan Gökhan Çalınak, önemli açıklamalarda bulundu.

SUYUMUZA NELER OLUYOR?

Jeoloji Yüksek Mühendisi Gökhan Çalınak, yeraltı sularının korunması gerektiğini belirterek, “Son zamanlarda gerek ilçemizde gerek yurdun farklı bölgelerinde su kaynaklarında meydana gelen kirliliklerle ilişkili rahatsızlıklar, gözlerimizi en kıymetli doğal kaynağımız olan suya çevirmemize sebep oldu. ‘Uzun zamandır evsel ve tarımsal amaçlı kullanılan kaynaklarımıza neler oldu da kullanılamaz duruma geldi, suyumuzun kalitesini nasıl öğrenebiliriz, kirlenmeyi önlemek için neler yapabilirim?’ vb. sorular zihnimizde dönüp dururken, iklim değişikliği etkisiyle son yıllarda etkisini çokça hissettiren kuraklığın karabulutları da üzerimizde dolaşmaktadır. Özellikle son yıllarda tropikal meyveciliğin cazibesiyle, bu sektöre yatırımlara yatırımın artmasına sebep olmuştur ve bununla ilişkili olarak havza ölçeğinde ihtiyaç duyulan su miktarı artmıştır. Artan su talebini uzun vadede kalıcı olarak karşılayabilmek adına yeni barajlar, göletler ve sulama projelerinin inşaatlarının yanı sıra, sondaj çalışmaları da hız kazanmıştır. Özellikle derin kuyu sondaj çalışmalarının bölgesel ölçekte herhangi bir planlama ve metodolojiden yoksun biçimde yapılmasının uzun vadede yeraltı suyu kaynaklarının tükenmesi tehdidiyle ve kullanılamaz duruma gelmesi tehdidiyle karşı karşıya kalmamıza sebep olmaktadır. Bilinçsizce yapılan sondajlar suyu tüketmekte ve kirletmektedir” dedi.

SULARIMIZ KİRLENİYOR

Jeoloji Yüksek Mühendisi Gökhan Çalınak sözlerine şöyle devam etti, “İhtiyacımız olan yeraltı suyunu temin etmek amacıyla açtığımız her kuyunun inşası esnasında, yeraltında yeni kırıklar-çatlaklar ve boşluklar meydana gelir. Bu boşluklar içerisinde yeraltı suyunun yanı sıra yüzey suları ve kirleticiler de hareket olanağı kazanır. Su döngüsü içerisinde yeraltı suları, yüzey sularından beslenir ve sığ derinliklerde, hatta yüzeyde zemin içerisinde suyun içerisindeki kirleticilerden arınarak yeraltında zenginleşir. İnsan etkisiyle açılmış boşluklar içerisinde hareket olanağı kazanan kirli suların yeraltında birikmesi, bölgesel ölçekte yeraltı suyunu kirleterek suyun kalitesini düşürmekte ve kullanılamaz hale getirmektedir. Kuraklığın etkisiyle ve azalan yağışın etkisiyle birlikte iyice zayıflayan yeraltı suyu akışı içerisinde biriken ağır metaller, mikroorganizmalar ve pestisitlerin yoğunluğu bağıl olarak artmaktadır. Yeraltı suyu içerisinde miktarı bağıl olarak artan bu kirleticiler, yoğun yağışın etkisiyle sığ derinliklere kadar yükselerek birçok kuyunun ve kaynağın kalitesini düşürmekte, hastalık-enfeksiyon tehlikesini artırarak halk sağlığını tehdit etmektedir. Yeraltında sığ seviyelere yükselen mikrobiyal ve organik kirleticilerin yanı sıra, sığ dolaşıma karışan ağır metal kirleticileri, bitki sağlığının yanı sıra uzun vadede insan sağlığı için de büyük bir tehdit teşkil etmektedir. Bölgenizin zemin ve kayaç yapısına uygun olarak tesis ve inşa edilen kuyularınızın uzun ömürlü ve sağlıklı olarak kullanabilmek için, bu ve nicesi problemlerin önünü açmamak adına, sondaj ve kazı çalışmalarınızı alanında uzman jeologlar, tecrübeli sondaj ve kazı ekibi ile çalışmanız en doğru tercih olacaktır. Düzensiz ve plansız çalışmalar yapmaktan kesinlikle kaçınınız. Kuruyan veya kullanmadığınız kuyuları mutlaka ve mutlaka yetkililer nezaretinde kapatarak suyumuzu korumak adına üzerimize düşeni yapmalıyız” dedi.