Kariyer basamaklarının 614 bin öğretmene başöğretmenlik yolunu açtığını ifade eden Eğitim Bir Sen İlçe Temsilcisi Abuzer Gündoğar, siyasiler ve sorumlulardan uygulamanın getireceği özlük haklarının sorumsuz, tutarsız siyaset ile kısır çekişmelere kurban edilmemesini istedi.
Eğitim Bir Sen İlçe Temsilcisi Abuzer Gündoğar, öğretmenlik kariyer basamaklarının siyasi polemik konusuna dönüştürülmeyerek sürecin sorun üreten aşamalarının TBMM’de yeniden ele alınması gerektiğini söyledi. Gündoğar, “Yetkili sendika olarak toplu sözleşme hakkını kazandığımız tarihten bu yana yapılan bütün toplu sözleşme görüşmelerinde ve kurum idari kurulu başta olmak üzere bütün sosyal diyalog platformlarında “öğretmenlik kariyer basamakları uygulamasının yeniden hayata geçirilmesi, 8 yıllık hizmet süresini tamamlayan öğretmenlerimizin uzman öğretmen, 12 yıllık hizmet süresini tamamlayan öğretmenlerimizin ise başöğretmen unvanını alması” yönündeki talebimizi ısrarla savunup müzakere etmiştik. Şubat 2022 tarihinde kabul edilen Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla öğretmenlik kariyer basamakları yeniden eğitim sistemimize dâhil edildi. 2008 yılındaki Anayasa Mahkemesi kararı ve ardından 2013 yılındaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının doğurduğu olumsuz ve adaletsiz sonuçları telafi edebilecek mahiyette, bütün öğretmenlerin erişimine açık bir kariyer basamakları uygulamasının yeniden hayat bulması yerinde bir adım. Fakat kanunda yer alan sınav, mesleki çalışmaların içeriği ve eğitim programlarının niteliği gibi süreçler ne yazık ki subjektif ve adil olmayan sonuçlar üretme ihtimalini barındırıyor. Uzman ve başöğretmenlik hizmet yılına bağlı olsun talebi Eğitim-Bir-Sen’in, “kamuda kariyer meslek uygulaması sınavla oluyor. MEB’de de öyle olacaktır” yaklaşımı bakanlığın. Meslek kanunu ve kariyer basamaklarını hayata geçirme iradesi ise TBMM’nin. Yazılı sınav şartı gibi sorunlu görülen alanlar TBMM tarafından yeniden ele alınmalı.
“ÖĞRETMENİN MORALİNİ BOZMAK ART NİYETLİ BİR SİYASET”
Kanunun eksik ve hatalı yönleri elbette eleştiri konusu edilmeli. Düzeltmeye muhtaç kısımları üzerinde yeniden bir politika belirlemeye çaba gösterilmeli. Ancak, meslek kanunuyla getirilen mevcut kariyer basamaklarının 614 bin öğretmene uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik yolunu açtığı, dahası 2004 yılındaki yasal düzenlemeyle getirilen haklardan çok daha fazla ilave mali haklar getirdiği de unutulmamalı. Kanuna, kanunun getirdiği uygulamaya ve sınava karşı çıkmak ne kadar doğalsa, süreci manipüle ederek siyasi çekişme malzemesi hâline getirmek, umut tacirliği yaparak 614 bin öğretmenin elde edeceği bir hakkı kullanılmaz hâle getirmek, belirsizlik ve şüphe tohumları ekerek öğretmenlerin moral ve motivasyonunu bozmak da o kadar art niyetli bir siyaset.
“İYİ NİYETLİ OLSALARDI İPTAL DAVASI KONUSU EDERLERDİ”
Haklı itirazları ve beklentileri kendi çürük siyasetlerinin malzemesi yapanlar söylemlerinde ciddi, iyi niyetli ve tutarlı olsaydı, meslek kanununu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdıklarında kariyer basamakları sınavını da iptal davası konusu ederlerdi. Siyasilere ve sorumlulara çağrımız, kariyer basamakları uygulaması ve getireceği özlük haklarının sorumsuz, ciddiyetsiz ve tutarsız siyasete, kısır çekişmelere kurban edilmemesi” dedi.
ASAYİŞ
25 Kasım 2024ASAYİŞ
25 Kasım 2024MANŞET
25 Kasım 2024ASAYİŞ
25 Kasım 2024EKONOMİ
25 Kasım 2024ASAYİŞ
25 Kasım 2024ASAYİŞ
25 Kasım 2024