ÖZEL HABER / YASEMİN KAYA 

Yüz yaşlanmasıyla ilgili Büyük Alanya’ya özel açıklamalarda bulunan Plastik ve Estetik Cerrahı Uzmanı Doç. Dr. Fikret Eren, günümüzde botoksun tercih edildiğini belirterek, “Artık doğal olmayan görüntülere yol açmıyoruz. Daha doğal minikleri devam edebilen bir botoks uygulaması bugünlerde revaçta” dedi.

Plastik cerrahiyi alanı çok geniş ve derinlikli bir klinik olarak tanımlayan Plastik Estetik Cerrahı Uzmanı Doç. Dr. Fikret Eren, özellikle ilgilendiği öğelerden birisinin yüz bölgesi olduğunu söyledi. Yüz bölgesinin insanın iletişimde en çok karşı tarafla diyaloga girdiği bölge olduğunu vurgulayan Eren, “Yüzdeki mimikler ve duygu durumları karşı tarafa anında yansıyor. Konuşma ile birlikte insanın yüzünün ifadesi birebir anında karşı ile iletişime geçiyor. İnsan zaman geçtikçe yaşlanıyor. Yaşlandıkça da birtakım değişiklikler ortaya çıkıyor. Plastik cerrahinin ya da estetik cerrahinin bu anlamda büyük değişimler yapabileceğine inanıyoruz. Son dönemde estetik cerrahi aslında yaşlanan insanların yüzünde birtakım değişiklikler yaparak zamanı bir miktar geriye sardırmak şeklinde görev olarak ortaya çıkıyor. Bunlar hem yüzün katmanları ile alakalı hem de bölgeleri ile alakalı şekilde yaklaşım gösteriyor. Eskiden, “Göz ameliyatı olmak istiyorum” diye gelen hastalar olurdu. “Burun ameliyatı olmak istiyorum” diye gelen hastada olurdu ama son dönemde konsept biraz değişti. “Yüzüme ne yapmak gerekir” diye hastalar gelmeye başladı. Biz de hastanın alnı, çenesi, hatta boynuna kadar değerlendirip ona göre bir reçete yazmak zorunda kalıyoruz. Bu oldukça etkin bir gençleştirme, bir tedavi şekli haline gelmeye başladı. Diğer gelen hastalara da aynı şekilde yaklaşıyoruz. “Göz kapağı ameliyatı olmak istiyorum” diyen hastalara şunu da yapmanız gerekiyor diye reçete çıkarıyoruz. Bu yaklaşım daha sağlıklı oluyor. Bazen de gelen hastaya, “Buna ihtiyacınız yok fakat başka şeye ihtiyacınız var” diyebiliyoruz. Özetle söylemek gerekirse, bazı bölgelerde bazı tedavi yöntemleri daha baskın. Daha ön planda” dedi.

“AMACIMIZ ÇİZGİLENMELERİ KALDIRMAK AMA MİMİKLERİ DEVAM ETTİRMEK”

Alın bölgesi, göz etrafı başta olmak üzere yaşlanmanın önemli bir göstergesi olan karışıklıklardaki en önemli tedavi şeklinin botoks olduğunu ifade eden Eren, “Eskiden biraz farklı şekillere yol açabiliyordu. Artık oldukça uzun süredir botoksu kullanıyoruz ve tecrübe ettik. Artık doğal olmayan görüntülere yol açmıyoruz. Daha doğal minikleri devam edebilen bir botoks uygulaması bugünlerde revaçta. Çünkü bizim ana amacımız çizgilenme, deri ayaklanmaları ortadan kaldırmak ama mimikleri devam ettirmek. Donuk bir yüzü istemiyoruz. Mümkün mertebe mimiklerin devam ettiği ama çizgilenmelerin ortadan kalktığı ya da azaldığı bir tedavinin etkin olduğunu düşünüyoruz. Bu birtakım tekniklerle, uygulama farklılıklarıyla bu işlem gerçekleştirilebilir” diye konuştu.

“YAĞ ÇIKARTMAK BİZİM ANA HEDEFİMİZ DEĞİL”

Üst göz kapağı ve alt göz kapağına yaklaşımın kendileri için daha cerrahi olarak gerçekleştirildiğini aktaran Eren, “Üst kapak ve alt kapaktaki yağ birikintilerini ortadan kaldırmak eski formuna döndürmek genelde cerrahi yöntemlerle oluyor fakat şunu vurgulamakta yarar var. Özellikle alt göz kapağında eskiden olduğu gibi sadece yağ çıkartmak ile yetinmiyoruz. Daha doğrusu yağ çıkartmak bizim ana hedefimiz değil. Çünkü yaşlanmayla birlikte orta yüz aşağı doğru yer değiştiriyor ve hacim kaybediyor. Böyle olunca da alt göz kapağındaki yağlarla orta yüzdeki yağlar birbirlerinden ayrılıyor ve arada bir oluk oluşuyor. Gözyaşı oluğu deformitesi dediğimiz bir duruma yol açıyor. Ya aşağı sarkan yağı tekrar yukarıya asmak ya da oraya yağ enjeksiyonuyla bu oluğu ortadan kaldırmamız gerekiyor. Alt göz kapağındaki orta yüz geçişine yumuşatmak gerekiyor. Buradaki çukurluğu bir şekilde yumuşatmak ve geçişi daha estetik, güzel görünür hale getirmek gerekir. Yüzde diğer bölgelerde olduğu gibi yaşlanma ile birlikte başlıca iki önemli değişim ortaya çıkıyor. Birincisi hacim kaybı ön planda. Son zamanlarda hacim kaybının çok önemli olduğu saptandı. Diğeri ise sarkma. Yaş ilerledikçe aşağı doğru bir sarkma oluşuyor ve tedaviyi de buna göre planlamak gerekir. Her yerde aynı şekilde hacim kaybı ve sarkma olmuyor. Bazı bölgelerde sarkma olurken bazı bölgelerde hacim kaybı olabiliyor. Bir heykeltıraş mantığıyla fazla olan bölgelerden tıraşlama, az olan bölgelerden de hacim eklemek mümkün. Yağ bizim için çok önemli bir materyal ve hammadde. Sizin vücudunuzdan aldığımız, sizde bol miktarda olan yağı alıp birtakım işlemlerden geçirip hacmi azalan bölgelere transfer ediyoruz” ifadelerini kullandı. Öte yandan operasyonlarla ilgi bilgi almak isteyenler “Şekerhane Mah.Yayla Yolu Cad.Çon Sok.Uygun Center 3.Blok Daire 11 adresinden ve 0530 831 77 07 irtibat numarasından bilgi alabilirler.