Isparta’da bulunan Eğirdir Gölü’nde aşırı su kaybı ve kirlilik nedeniyle su seviyesi günden güne azalıyor. Gölde son yapılan ölçümde su kodu 915.55 metre olarak belirlendi. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, son 60 yılda Aralık ayında gölün hiçbir zaman bu su koduna düşmediğini belirterek, “Bu aşırı düşüş çok tehlikeli bir durum arz etmektedir” dedi.
Türkiye’nin yedi renkli gölü olarak bilinen Eğirdir Gölü’nde yaşanan su kaybı her geçen gün daha da belirgin bir şekilde artış gösteriyor. Göldeki su kaybı resmi rakamlara da yansıdı. Devlet Su İşleri 18. Bölge Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz hafta içerisinde yapılan ölçümlerde su kodu 915.55 metre olarak belirlendi. Bu rakam Aralık ayında ölçülen en düşük su kodu olarak kayıtlara geçti. Gölün minimum su kodu 914.62 metre olarak bilinirken, bu seviyeye ulaşması durumunda su alımlarının tamamen durdurulması gerekiyor.
Su çekilmesi plajlarda da hissediliyor
Eğirdir Gölü’nde yaşanan su kaybı ilçenin birçok noktasından görülebiliyor. Köprübaşı mevkiinde su seviyesinde yaşanan azalmayla küçük adacıklar oluşturmaya başlarken, Altınkum ve Bedre plajlarında da kumsal alan genişlemiş durumda. Su seviyesinde yaşanan azalma Altınkum plajında bulunan iskeleyi gölden ayırdı. Bedre Plajı’na yaklaşık 4 yıl önce yapılan su kaydırağının ise gölle arasındaki mesafe her geçen gün artıyor. Bu durum göl üzerinde havadan yapılan çekimlerle de ortaya çıkıyor.
“Aralık ayında hiçbir zaman bu su koduna düşmemişti”
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Devlet Su İşleri 18. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan son ölçümde belirlenen 915.55’lik su kodu değerinin dikkat edilmesi ve düşünülmesi gereken tehlikeli bir durum olduğuna dikkat çekti. Son 60 yıllık verilere bakıldığında göldeki su seviyesinin Aralık ayında hiçbir zaman bu su koduna düşmediğini ifade eden Dr. Kesici, “Bu aşırı düşüş çok tehlikeli bir durum arz etmektedir. Bu düşüşün nedenlerini sadece küresel ısınmaya bağlamak anlamsızdır. Yağışların olmayışına da bağlamak anlamsızdır. Eğirdir Gölü’nün su tüketimiyle ilgili sorunları 30 yıldır devam etmektedir. Gölden aşırı şekilde su alınmaktadır” dedi.
“600 bin kişi içme ve kullanma suyu olarak yararlanıyor”
Göl ile ilgili yapılması gerekenler konusunda önerilerde bulunan Dr. Erol Kesici, şunları söyledi:
“Eğirdir Gölü’nden bilindiği gibi 600 bin kişi içme ve kullanma suyu olarak yararlanmaktadır. Bunun mutlak suretle planlamasının doğru yapılması gerekmektedir. Bunun yanı sıra tarımda kullanılan su aşırı boyutlardadır. Ayrıca vahşi sulama yapılmaktadır. Damlama sulama sistemine mutlak suretle geçilmesi gerekir. Ürünlerin dokusu ona göre belirlenmelidir. Çünkü burası içme ve tatlı su kaynağı olan bir gölümüzdür. Bunun yanı sıra göl çevresinde çok aşırı oranda bence birçoğu keyfi sayılan göletlerin yapılması söz konusudur. Göletler gölün beslenmesini engellemektedir. Eğirdir Gölü hiçbir zaman bir baraj gölü değildir. Bu yüzden baraj muamelesi yapılmaması gerekir. Eğirdir Gölü’nün mutlak suretle ortalama 10 metrenin üzerinde tutulması gerekir. Bu gölün biyolojik yaşamı için de zorunludur” diye konuştu.
“Özel hükümler iyi tarım ve organik tarımı önermektedir”
Eğirdir Gölü’nün öncelikli kullanım amacının içme suyu kaynağı olduğunun altını çizen Dr. Kesici, göl için belirlenen özel hüküm yönetmeliklerinin de bu duruma uyulmasını önerdiğini söyledi. Dr. Kesici, “Elbette tarım yapılacaktır. Fakat gölün etrafında yapılan tarım halen geleneksel tarımdır. Bol suyla ve aşırı kimyasallarla yapılan bir tarım şeklidir. Eğirdir Gölü için çıkarılan özel hükümler göl havzasında iyi tarım ve organik tarımın yapılmasını önermektedir. Bu gölün korunması açısından da çok önemlidir. Son yıllarda yaptığımız araştırmalarda gölün dip kısmı ağır metaller ve kimyasallarla kaplıdır” dedi.
ASAYİŞ
25 Kasım 2024ASAYİŞ
25 Kasım 2024MANŞET
25 Kasım 2024ASAYİŞ
25 Kasım 2024EKONOMİ
25 Kasım 2024ASAYİŞ
25 Kasım 2024ASAYİŞ
25 Kasım 2024