Yasaklara takılan seyahat arzusunun süre uzadıkça daha da arttığını söyleyen Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, milyonlarca insanın bir an önce tedbirlerini alarak, korkusuz ve endişesiz seyahat etmenin özlemini çektiğini söyledi. Bazı ülkelerin bu sürece çoktan geçtiklerini hatırlatan Yavuz , "Örneğin Covid-19 vak’alarının neredeyse tamamen bittiği Çin’de 2020 yılının Ağustos ayında iç hat uçuşları geçtiğimiz seneyi yakalamıştı. Görünen o ki seyahat tahminlerden daha önce geri dönecek ve turizmin aldığı bu ağır darbe birkaç yıl içinde telafi edilebilecek. Korona süreci ve sonrasında Turizmde önemli değişikliklerin meydana geleceği kuşkusuz. Bazı alanlarda soft ve yumuşak değişimler olurken, bazı konularda sert ve radikal değişikliklere hazırlıklı olmak gerekiyor." dedi.
Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, kişisel bloğunda turizmde üç önemli değişikliğe dikkat çekti. Dünya turizminin kalbi sayılan ve dünyaya en çok turist gönderen Avrupa kıtasının bu değişiklikleri en yoğun hissedecek bölgeler olduğunu ifade eden Recep yavuz, hem pandeminin seyrinin hayatı çok ciddi anlamda zorlaştırdığını, hem bir senedir evlerinde hapsolmuş milyonlarca insanının tatil arzusu dayanılmaz boyutlara çıktığını kaydetti. Yavuz, tatilin artık güzel zaman geçirme, eğlenme etkinliğinden çıkarak, bir terapi, yaşam sevinci boyutuna geçtiğinin altını çizdi.
Artık tatilcilerde ,‘öyleyse tedbirimizi alıp, olabilecek en uygun yere gidelim’ düşüncesinin hakim olmaya başladığını kaydeden Recep Yavuz, buna göre var olan şartlarla birlikte, olası olumlu ve olumsuz korona seyrinin de hesaba katıldığında 2021 ve sonrası tatil tercihi konusunda 3 önemli gelişmenin öne çıktığını ifade etti. 2021 yılında 2020 yılına göre hareketliliğin artacağını, insanların, maskeyi, mesafeyi ve hijyeni ön planda tutarak kendi korunmasını sağlayabilmeyi öğrendiğini hatırlatan Yavuz şöyle devam etti: "Seyahate tekrar kapılarını açan ülkeler büyük ihtimalle karantina koşulunu devam ettirecekler. Bu şart özellikle AB içinde çok yoğun olan kısa süreli (3-5 geceleme) seyahatleri olumsuz etkileyecek. Zira 3-5 günlük kısa tatil için yurt dışına gitmek isteyenler büyük ihtimalle hem gittikleri ülkede, hem geri döndüklerinde kendi ülkelerinde 10 -14 gün arası karantinaya girmek zorunda kalacaklar. Böylelikle 3 günlük bir yurt dışı ziyareti 31 günlük bir süreyi kapsayabilecek. Bu durumda yakın çevredeki komşu ülkelere araba, tren ya da otobüs organizasyonları ile gitmek cazip olmayacak. Özellikle 750 milyon yurt dışı seyahatin gerçekleştiği Avrupa’da çok yaygın olan bu kısa tatil türü karantina yaptırımına takılacak. Örneğin Almanya’dan bir kaç saatlik yolculukla yapılabilen aralarında İtalya, Fransa, Avusturya, Çekya, İsviçre, Belçika, Hollanda, Polonya, Danimarka ve Macaristan gibi ülkelerin olduğu en az 15 ülkeye 3-5 günlük seyahatler oldukça revaçta idi. Bununla birlikte özellikle Schengen kapsamında olan ve vizesiz geçiş imkanı sağlayan ülkelerin komşuları aralarındaki turizm faaliyeti çok yoğundu. Karantinadan dolayı bu seyahatlar yapılamayacak. Kısaca komşu ülke tatil için artık cazip olmayacak. Sanırım buna en çok 200 kişi nüfuslu Polonya’nın Osinow Dolny köyündeki 150 Kuaför salonu üzülecek. Karantina öncesinde günde 5000 Alman, saçını yaptırmak ya da kestirmek için Berlin üzerinden buraya geliyordu."
Korona şartlarında en kolay seyahatin ülke içindeki özellikle kara ve demir yolu ile yapılabilen seyahatler olacağına dikkat çeken Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz Recep Yavuz, böylelikle gidilecek mesafelerin kısalacağını ve iç turizmin büyük ihtimalle tarihinin en iyi yılını yaşayacağı bilgisini paylaştı. Yavuz, "Dünya turizminin önde gelen büyük nüfuslu ülkeleri dış turizmden oluşacak açığı iç turizm ile telafi etmeye çalışacak. Bu şartlarda en rizikosuz seyahat, ülke içinde yapılan seyahatler olacak. Bu, sıcak yaz günlerinde güneş ve kültür zengini ülkelerde çok daha hızlı devreye girecek. Bazı ülkeler bu konuda şimdiden hamleler yapmaya başladılar bile. Singapur hükümeti kendi ülkesindeki tatil yerlerini ziyaret edenlere kişi başı 75 dolar destek veriyor. Amerika, uçuşların yoğunluğunu şimdiden Havai ’ye çevirdi. Ülkelerin vatandaşlarını yurt dışı yerine iç turizme teşvik etmek için yeteri kadar nedenleri var; karantina süreçleri, PCR testleri, birçok formalite, yurt dışında yeni yaptırımlara maruz kalma rizikosu vs… Zaten başta Almanya, birçok ülke aylardır vatandaşlarını kendi ülkelerinde tatil yapmaları konusunda yönlendiriyor" dedi.
2021 yılında 2019 yılının yüzde 70’ i kadar yurt dışı seyahatinin yapılacağının öngörüldüğünü, Koronanın başladığı ve herkesin gafil avladığı en sert zamanlarının yaşandığı 2020 yılında bile dünya genelinde yaklaşık 500 milyon kişinin yurt dışına seyahat gerçekleştirdiğını söyleyen Recep Yavuz, tahmininin dünyanın 2021 yılını biten yıla göre her konuda daha bilinçli ve hazırlıklı karşılayacağı yönünde olduğunu söyledi. Bu yüzden seyahatin 2021 yılında da milyonların gündemi olmaya devam edeceğini kaydeden Recep Yavuz, her hâlükârda denizi, güneşi özlemle bekleyen büyük kitlenin bütün zorlukları göze alıp seyahatini gerçekleştireceğini ve bunu bütçesi ve zamanı elverdiği müddetçe en uzun süreye yayacağını kaydetti. Yavuz sözlerini söyle tamamladı: "Karantina sürecini göze alıp, parasını ödeyerek yaptırdığı pcr testlerini ve yurt dışında oluşabilecek bütün olumsuzlukların riskini alan tatilciler, bunun karşılığını alabilmek için tatil süresini mümkün olduğunca uzun tutacaklar. Avrupalılar yılda en az 1 kısa ve 1 uzun tatil yapıyorlar. Kısa tatil yukarıdaki nedenlerden dolayı devreden çıkınca bir tane olan uzun tatilini uzatarak seyahati planlayanların az olmayacağını düşünüyorum. ‘Hazır pcr testi yaptırmışken, uçağa binmişken, karantinaya girmişken bari mümkün olduğunca uzun kalıp hakkını verelim!..’ diyen çok kişi olacak. Hem kısa tatil , hem kış tatili iptal olunca bütçeyi tamamen yaz tatiline ayırarak, az ama öz tatil düşüncesinin gittikçe ağırlık kazanacağını tahmin ediyorum. Buna birde evde dört duvar arasında kalmaktansa, tatilini uzatıp zaten online yürüttüğü işini deniz kenarından yapmayı düşünen kesimi eklersek, tatil süresinin genel olarak artabileceğini öngörebiliriz. Hâlihazırda Antalya gibi sahil bölgelerinde ortalama kişi başı geceleme 9-10 gün civarında seyrediyor. Bunun korona sürecinde 14 güne çıkabileceğini tahmin ediyorum. Bizde artık istatistiklerimizi gelen kişiye göre değil, geceleme sayılarına göre tutmaya başlayalım ve 5 geceden az konaklayan ziyaretçileri ‘turist’ kategorisine dahil etmeyelim."
ASAYİŞ
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024MANŞET
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024EKONOMİ
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024