Eğitim Sen Alanya Şubesi Başkanı Ali Koca, haklarında takipsizlik kararı verilen eğitim ve bilim emekçilerinin görevlerine başlatılmadığını söyledi. Koca yaşanan durumun hukuksuzluğun geldiği noktayı gösterdiğini dile getirdi.

Eğitim Sen’in her zaman darbelere karşı olduğunu vurgulayan Koca, darbelerin asıl hedefinin emek ve demokrasi mücadelesi olduğunu savunduğunu belirtti. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile iktidarın, darbecilerle hesaplaşmak adı altında kendisi için tehdit olarak gördüğü herkesi hedef aldığını kaydeden Koca, siyasi ve idari tasarruflarla kitlesel ihraç politikasının benimsediğini dile getirdi. Koca, “15 Temmuz darbe girişimi sürecine katıldıkları iddiasıyla ihraç edilen asker sayısı 15 bin, polis sayısı ise 32 bin, iken benzer suçlamalardan dolayı eğitim ve yükseköğretim alanında yaşanan toplam ihraçların sayısı 41 bin. İhraç edilen eğitim ve bilim emekçisi sayısı asker ve polis sayısından fazla. Hukuken somut delillere, yargı kararlarına, mevzuata uygun yürütülen idari soruşturmalara dayanmayan tüm kararlar yasa dışıdır. Bu nedenle KHK ihraçlarının hukukla, adaletle açıklanacak hiçbir yanı yok. Kamuda yaşanan ihraçların niteliğine, kararların alınış şekline, ihraç edilenlere ‘savunma hakkı’ bile tanınmamasına bakıldığında OHAL ve KHK’lara gerekçe olarak gösterilen ‘darbecilerle mücadele’ söyleminin gerçeği yansıtmadığı açık” dedi.

“DOĞRUDAN CEZALANDIRMA HAYATA GEÇİRİLDİ”

15 Temmuz sonrasında yaşananların, idarenin keyfi kararları ile hukukun nasıl göz göre göre katledildiğini, temel sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılmasının bile ‘suç’ kapsamına alınarak doğrudan cezalandırma yöntemlerinin hayata geçirildiğini söyleyen Koca, “Bugüne kadar haklarında soruşturma yürütülen ve savcılıklar tarafından takipsizlik kararı verilen, aralarında Eğitim Sen üyelerinde bulunduğu, on binlerce eğitim ve bilim emekçisinin görevlerine geri dönmesinin önünde herhangi bir yasal engel yok. Bu açık gerçeğe rağmen, arkadaşlarımızın görevlerine başlatılmaması hukuksuzluğun geldiği noktayı gösteriyor. Örneğin ilgili makamlara dilekçe ile başvuran Eğitim Sen üyeleri hakkında, ihraçlara neden olan suçlamalarla ilgili herhangi bir soruşturmanın olmadığı ortaya çıkmasına rağmen gerekli adımlar ısrarla atılmıyor” diye konuştu.