Manavgat’ta iki gazetecinin kendilerini arayarak dolandırmaya çalışırken yakalatıp film gibi senaryoyla polise teslim ettiği telefon dolandırıcılarına 5 yıl 7’şer ay hapis cezası ve ve 25’er bin lira para cezası verildi.

Manavgat’ta 2 radyo istasyonu, Haberci 07 ve Manavgat Son Dakika Haber isimli haber sitelerini bünyesinde barındıran Manavgat Medya sahibi Sedat Manav telefon dolandırıcıları tarafından dolandırılmak istendi. Sedat Manav’ı iş yeri telefonundan arayan şüpheliler kendilerini jandarma istihbarat görevlisi olarak tanıttı. Telefondaki kişilerin dolandırıcı olduğunu anlayan Manav, adının Mehmet Akmaca olduğunu, emekli muhtar olduğunu Manavgat Bahçelievler Mahallesi’nde yaşadığını söyledi.

Telefondaki kişiler, Mehmet Akmaca adına çok sayıda telefon hattı alındığını, bu telefonlara ByLock programı yüklendiğini, para transferleri yapıldığını belirterek savcılığın soruşturma başlattığını bu konuda kendilerinin görevlendirildiklerini söyledi Yine kendilerini binbaşı ve yüzbaşı olarak tanıtan 2 şüpheli, Manav’dan evinde arama yapılacağını, bu arama öncesinde ne kadar para ve altını olduğunu sorması üzerine, karşı taraf yaklaşık 1 kilo altınının, ayrıca 80 bin dolar dövizinin bulunduğunu söyledi.

Şüphelilerle telefon görüşmesini sürdüren Sedat Manav, kağıt alma bahanesiyle başka bir odaya geçerek cep telefonundan İhlas Haber Ajansı Muhabiri arkadaşı Arif Kaplan’ı arayarak durumu anlattı ve hemen iş yerine gelmesini istedi. Arif Kaplan’ın iş yerine gelmesinin ardından bir taraftan telefon trafiği devam ederken bir taraftan da şüphelileri yakalatmak için plan kurmaya başlandı. Sedat Manav’ın prostat hastası olduğunu söyleyerek tuvalete gitmek için izin istemesi üzerine şahıslar telefonu kapatmadan tuvalete gidebileceğini söyledi. İş yerinin balkonuna çıkan Manav ve Kaplan, iş yerinin kapısında resmi polis olması nedeniyle dolandırıcıları iş yerine değil, iş yerinin karşısında bulunan binaya yönlendirme karara aldı.

Tuvaletten dönmüş gibi yeniden konuşmaya başlayan Sedat Manav, şahıslara evinin adresi olarak karşı binayı verirken, Arif Kaplan’da durumu polise bildirdi. Manav, kendisine mahkemede parola olarak ‘Vatan’ demesini isteyen ve bunu sürekli sormak suretiyle tekrarlatan dolandırıcılarla telefonla konuşarak apartmandan aşağıya inerken asansörle aşağıya inen Arif Kaplan, Manavgat Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğine bağlı ekiple irtibat kurdu. Telefon görüşmeleri devam ettiği sırada, Manav’ın tarifi üzerine karşı binaya gelen maskeli bir kişi, elindeki telefonda verilen talimat doğrultusunda binadan içeri girdiği sırada pusuda bekleyen Asayiş Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalandı.

Polis tarafından para ve altınları almak için geldiği apartman içerisinde yakalanan ve adının Sinan Kuday olduğu belirlenen şüpheli, dün akşam telefonla hipnoz edildiğini, hipnozun etkisinde ne yaptığını bilmediğini, şokta olduğunu söyledi. Bu arada, Sedat Manav ile telefon görüşmesi yaptığı belirlenen beyaz minibüs, Sinan Kuday’ın yakalanması üzerine ara sokakta izini kaybettirdi. Kamera görüntülerinden minibüsün plakasının sahte olduğu belirlendi.

Asayiş ekiplerince Manavgat Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Sinan Kuday, Elmalı Cezaevinde tanıştığı ve korona virüs tedbirleri kapsamında cezaevinden izinli çıktığı 2 kişinin kendisini oyuna getirmesi sonucu böyle bir olaya girdiğini söylemesi üzerine Asayiş Büro Amirliği ekipleri, kaçan 2 şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

Şüphelilerden Ufuk Kayış, Antalya’daki evinde yakalanarak Manavgat’a getirildi. 3. Şüphelinin yakalanması için çalışmalar devam ediyor. Asayiş Büro Amirliğindeki sorgulamalarının ardından mahkemeye çıkarılan Sinan Kuday ve Ufuk Kayış tutuklanarak Alanya Cezaevi’ne teslim edildi.

Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Sinan Kuday ve Ufuk Kayış’ın cezaları belli oldu. Mahkeme, her iki sanığı ‘kişinin kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması suretiyle dolandırıcılık’ suçundan 5 yıl hapis ve bin 200 gün adli para cezasına, eylemi 3 kişi ile gerçekleştirilmesi nedeniyle artırım yapılarak 7 yıl 6 ay hapis bin 800 gün adli para cezasına, suçun tamamlanmamış olması ve teşebbüste kalması nedeniyle 5 yıl 7 ay hapis bin 350 gün adli para cezasına çarptırılmasına, bin 350 gün adli para cezasının günlük 20 TL’den 27 bin TL olarak hesaplanmasına karar verdi.