Alanya’nın 800. fetih yılı kutlamalarında konuşan Başkan Yücel, “Alaaddin Keykubat hala bir ışık gibi bizleri aydınlatıyor. 24 ili geride bırakan Alanya artık il olmayı hak ediyor. Alanya’nın cumhuriyetin 100. yılına il olarak gireceğine inancım tam” dedi.

Alanya’nın fethinin 800. yılı kutlamaları hafta sonu da devam etti. Alanya Kalesi’ndeki Süleymaniye Camii’nde kılınan cuma namazında şehitler için Fetih Suresi ve dua okunmasının ardından kutlama programı cumartesi günü de sürdü.

Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın Alanya’yı fethedişinin 800. yılı Alanya Belediyesi tarafından organize edilen kapsamlı bir programla kutlanmaya devam edildi. Cumartesi günü kutlamalar İçkale’de saat 16.00’da başladı. Programa Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alanya Kaymakamı Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Alanya İlçe Jandarma Komutanı Yarbay Engin Burak Mindivanlı, Alanya İlçe Emniyet Müdürü Murat Kenan Patat, siyasiler, oda ve dernek başkanları ile davetliler katıldı.

“ZAMANI HİSSETTİREN KÜLTÜREL DEĞERLER”

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Alanya’nın 800. fetih yılı için hazırlanan sunum katılımcılarla paylaşıldı. Programda konuşan Alanya Kalesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Eravşar, medeni toplumların zaman ile yaşadığını söyledi. Eravşar, “Zamanı hissettiren ise o toplumların kültürel değerleri. 4. Haçlı Seferi sonrası Selçuklular önce Antalya’yı sonra Alanya’yı fethetti. Selçuklular Alanya’yı askeri açıdan güçlendirdi. Alanya’nın fethi Selçuklu’nun kaderini belirleyen bir şeydi. Alaaddin Keykubat, Kirfart’ın kızıyla tanıştı ve evlendi” dedi.

“BİZİM İÇİN FETİH KEYKUBAT’IN ESERLERİNE SAHİP ÇIKMAK”

Açılış konuşmasını yapan Başkan Yücel de, “1221 yılından bugüne Alanya’nın fethinin 800. yılını kutluyoruz. Fethimiz mübarek olsun. Sultan Alaaddin Keykubat büyük bir komutan ve deha bir devlet adamıydı. Sanata, bilime önem veren Keykubat, Alanya’yı Türk-İslam dünyasının önemli merkezlerinden biri haline getirdi. Alanya’yı mamur bir liman kenti haline getirerek Akdeniz’e hakimiyetini sağlayarak çağının çok ilerisinde çağının çok ilerisinde işler yapmıştır. Alaaddin Keykubat hala bir ışık gibi bizleri aydınlatıyor. Bizim için fetih Alaaddin Keykubat’ın eserlerine sahip çıkmaktır. Alanya’nın değerine değer katan eserleri restore ederek kazandırdık. Restorasyon çalışmalarımız devam ediyor. Alanya Kalesi’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmesi için çalışmalarımız sürüyor. Çavuşoğlu’nun desteği ile hazırladığımız dosyayı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sunacağız. Önümüzdeki en güzel projemiz Alanya Kalesi’ni yayalaştırma. Böylelikle hem bu güzellikleri koruyacağız hem de UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girme sürecini hızlandırmış olacağız. Alanya ile ilgili 160 bin belge aldık. Alanya geçmişteki gibi barışın, huzurun ve güvenin adresi olmaya devam ediyor. 24 il olmayı bırakan Alanya artık il olmayı hak ediyor. Alanya’nın cumhuriyetin 100. yılına il olarak gireceğine inancım tam” diye konuştu.

“ADIMLA ŞEREFLENSİN DİYE ALAİYE ADINI VERDİ”

ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan ise, “Alaaddin Keykubat için kaynaklarda çok ilginç ifadeler var. Yeryüzü onun gibi padişah görmedi. Kendisi yalandan, riyadan sakınır. Bunu yapanları gördüğünde cezalandırıldı ifadeleri söz konusu. 18 yıl gece gündüz savaşta ve barışta yanında olan Celalettin Karatay, Keykubat’ın 3 saatten fazla yatağında kalmadığını söylüyor. Alaaddin Keykubat, Alanya’yı denizden de kuşattı. Uyku esnasında bir melek bu kalenin kendisine verileceğini müjdeledi. Aynı gece kalenin hakimi Kirfart da rüya gördü. Rüyasında kendisine direnmenin manasız olduğu söylendi. Kirfart kaleyi teslim etti. Keykubat, bundan sonra bu şehir benim adımla şereflendir diye Alaiye adını verdi. Kışlık başkent olarak burayı kullandı. Çok sayıda büyükelçiyi de burada kabul etti. Dönüş yolunda da Alara Kalesi’ni Kirfart’ın kardeşinden alarak bu bölgeyi kontrol altına aldı” ifadelerini kullandı.