Tam anımsamıyorum ama bundan yıllar öncesiydi.
Köşe yazımda şöyle yazmıştım.
“Bir şehrin mülki amiri şovmen olmamalı. Her ‘hıyarım var’ diyene tuz yetiştirmemeli. Devlet Baba ciddiyetinde olmalı. Misal, çayın şekeri gibi olmalı. İçine girdiği acı çaya tat vermeli ama o çayın içinde tatlı tatlı, hissettirmeden erimeli. Fazla göze batmamalı.”
Dönemin mülki amiri üzerine alınmış ki, sonuna kadar haklı, sosyal medya hesabında bana isim vermeden laf çakmıştı.
Demişti ki; “Bazılarına çok yüz veriyoruz. Adam yerine koymayacaksın ki bundan anlarlar. Eline her kalem alan kendini bir şey zannediyor.”
Birileri görmüş bu yazıyı, WhatsApp’tan bana gönderdiler.
Pazar günüydü, bir okulun bahçesinde hanımın açıköğretim sınavının bitmesini bekliyordum.
Okudum, güldüm.
Ben de sosyal medya hesabıma şöyle yazdım.
“Allah’a şükür elimizde kalem var ama tetikçilik yapmıyoruz, yağdanlık da değiliz.”
Hakaret etmedim, sinkaflı cümle kullanmadım, ama bu sözlere de alınmış.
Beni aramak yerine o dönem çalıştığım kurumun idarecisini aramış, şikayet etmiş.
Kurumun idarecisi beni aradı, “Sen köşe yazında onu mu kastettin?” dedi, “Evet, o da sosyal medya hesabında beni adam yerine koymayacağını yazmış, bana sözüm ona laf çakmış” dedim.
“Dur hemen arıyorum seni” deyip kapattı, beş dakika sonra geri aradı.
“O seni kastetmemiş. Yanında çalışan iki memur varmış, laf dinlemiyorlarmış, onları kastetmiş” dedi.
Güldüm.
“Siz, benimle sıkıntınız olsa altınızda çalışan birisi olarak bunu bana yanınıza çağırıp yüz yüze mi söylersiniz, yoksa isim vermeden sosyal medyadan mı ayar vermeye çalışırsınız? Bu adam 18 yaşında ergen mi? Devlet böyle mi yönetiliyor?” diye sordum, “Haklısın” dedi, konuyu geçici bir süreliğine kapadık.
Mülki amir bir iki gün sonra çalıştığım kuruma geldi, birkaç gün önce arayıp beni ispiyonladığı yöneticinin odasına çıktı, biraz sonra beni çağırdılar, suratlar asıktı.
Selam vermek için elimi uzattım, sözüm ona korkutucu ve sert bir ifadeyle, “Hemşerim, sen Devlet Baba ile nasıl mücadele edeceksin?” dedi, gülecektim, kendimi zor tuttum, “Ben Devlet Baba ile değil sizin kişiliğinizle, yaptığınız açıklamalar ve icraatlarla mücadele ediyorum” dedim.
Sanıyorum benim kem küm edeceğimi falan bekliyordu, bu cevap yüzünde adeta 6.2 şiddetinde deprem etkisi yarattı, gördüm.
Sonra oturduk, olayın niye buralara geldiğini falan konuştuk, tam manasıyla barış anlaşması imzalamadık ama konunun tatlıya bağlanması temennisiyle vedalaşıp ayrıldık.
***
Elbette durup dururken bu anıyı paylaşmadım sizlerle.
Mevzu şu.
Şimdi tüm ülke genelinde olduğu gibi, Alanya’yı da kasıp kavuran bir korona virüs endişesi var ya…
Tüm kamu kurumları, odalar, dernekler, otelci, esnaf, simitçi, postacı, gazeteci, lokantacı, kısacası aklınıza hangi kesim geliyorsa herkes kendince önlem alıp hem kendisinin, hem de çevresinin sağlığı için azami dikkat gösteriyor ya…
Birileri çıkıyor, “Alanya Kaymakamı neden sütlaç kasesi gibi oturuyor da hiçbir çalışma yapmıyor, tek satır açıklama yapmıyor” diye ortalığı ayağa kaldırmaya çalışıyor.
Bir vatandaş olarak işte buna ayar oluyorum.
Eski günleri, şov zamanlarını özlüyorlar.
Misal dün, “Antalya’nın diğer ilçelerindeki mülki amirler korona virüs konusunda nasıl bir açıklama yapmış acaba?” diye mini bir araştırma yaptım, bulamadım.
Acaba Manavgat‘ın, Gazipaşa‘nın, Gündoğmuş‘un kaymakamları her gün basının karşısında çıkıp çatır çatır korona virüs konusunda açıklama yapıyor da, Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu mu uyuyor diye araştırdım, diğer ilçelerin hiçbir mülki amirinden tek satır açıklama göremedim.
Acaba Akseki‘nin, İbradı‘nın veya Kaş‘ın kaymakamları sokak sokak gezip vatandaşa maske-eldiven dağıtıyor, 65 yaş üstü vatandaşın evine kadar ekmek-gazete vs. götürüyor da bizim kaymakam mı işini savsaklıyor diye soruşturdum, diğer ilçelerde de tek kare fotoğraf, tek satır açıklama bulamadım.
***
Bakın beyler, hanımefendiler.
Bu ülkenin bir İçişleri Bakanı var.
Bu şehrin bir Valisi var.
Bu ülkenin müfettişleri var.
Alanya Kaymakamı eğer görevini savsaklarsa, Ankara’dan bir talimat geliyor da yapmıyorsa, diğer ilçelerin kaymakamları 7/24 korona virüs konusunda açıklama yapıyor da bizimki kulağının üzerine yatıyorsa, Devlet Baba’nın İçişleri Bakanı da, Valisi de, müfettişi de gerekeni yapar.
“Laf olsun torba dolsun” diye, iki üç kişi sosyal medyada beğensin diye, sırf Alanya Belediye Başkanı’na birilerinin arzu ettiği baskıyı uygulamıyor diye, sırf elinde cep telefonu sokak sokak gezip selfi yapmıyor diye, görevinin başındaki bir Devlet Adamı hakkında ileri geri konuşmak, sanki görevini yapmıyormuş hissi yaratmak, belki sizlere kısa süreli mastürbasyon hazzı verebilir ama Devlet Baba’nın ciddiyetini bozmak, görevini yapmıyormuş izlenimi vermek, olsa olsa şer odaklarının ekmeğine yağ sürer.
En alta Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu’nun özgeçmişini, hangi okulları bitirdiğini, daha önce hangi görevlerde bulunduğunu paylaşacağım.
Geçmişte ülke için önemli görevlerde bulunmuş değerli bir devlet adamı hakkında ileri geri konuşmak, Devlet Baba otoritesini zayıflatmaya çalışmak, sadece Alanya’ya değil, ülkeye zarar verir.
Toplum hafızası her şeyi not alıyor.
Herkes neyin ne için yapıldığını, yazıldığını çok iyi biliyor.
Mesele başka, onu da Devlet Baba arzu ederse elimizdeki mevcut bilgi ve belgelerle açıklarız.
***
MUSTAFA HARPUTLU KİMDİR?
1966 yılında Amasya’da doğdu. İlköğretim ve lise eğitimini Çorum Atatürk İlköğretim Okulu ve Çorum Lisesi’nde tamamladı. 1987 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Mülki İdare Amirliği mesleğine Kastamonu Kaymakam Adayı olarak başladı.
Dil eğitimi ve Kamu Yönetimi Stajı için 1990-1991 yıllarında İngiltere’de bulundu. 2001-2003 yıllarında Exeter Üniversitesi (İngiltere) Avrupa Çalışmaları Enstitüsü’nde Kıbrıs’ın Avrupa Birliği Üyeliği ve Doğu Akdeniz Güvenliği’ndeki Önemi konusunda yüksek lisans yaptı. 2003-2005 yıllarında Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Kırsal Kalkınma ve Kırsal Kalkınmada Köylere Hizmet Götürme Birliklerinin Rolü konusunda 2. yüksek lisansını yaptı. Türkiye’nin 9. Beş Yıllık Kalkınma Planları’nın hazırlanmasında, Kırsal Kalkınma Planının Hazırlanması Komisyonu’nun başkanlığını yaptı.
Devlet Planlama Teşkilatı Kırsal Kalkınma Stratejilerinin Belirlenmesi Komisyonu Üyeliği yaptı. Yine Devlet Planlama Teşkilatı Merkezi Yerleşim Yerlerinin Tespiti Komisyonu Üyeliği yaptı. Kolluk Denetiminin ve Gözetim Kapasitesinin Artırılması Semineri’ne katıldı. Kolluk Denetiminin ve Gözetim Kapasitesinin Artırılması Semineri Moderatörlüğü yaptı.
Milli Güvenlik Akademisi’nden 64. Dönem olarak mezun oldu. Hollanda Kamu Yönetimi Enstitüsü’nden (NIHA) diploma aldı. ABD Milli Savunma Üniversitesi’nde (National Defense Univercity) diploma aldı. Asya Pasifik Güvenlik Çalışmaları Merkezi’nde (APCSS) Kapsamlı Terörle Mücadele Kursu’na katıldı. Halen çalışmaları devam eden 10. Beş Yıllık Kalkınma Planı Hazırlama Komisyonu üyesidir. P.A. Güvenlik Bilimleri Enstitüsü’nde Güvenlik Yönetimi ve Stratejileri konusunda doktora çalışmaları devam etmektedir.
ASAYİŞ
24 Kasım 2024ASAYİŞ
24 Kasım 2024MANŞET
24 Kasım 2024ASAYİŞ
24 Kasım 2024EKONOMİ
24 Kasım 2024ASAYİŞ
24 Kasım 2024ASAYİŞ
24 Kasım 2024