Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Rukiye Gülşen, gündemi değerlendirdi. Gülşen, açıklamasında şunları söyledi: “Hem dünya hem de ülkemiz çok badireli bir dönemden geçiyor. Korana virüs salgını, bütün yaşam alanlarını etkilemiş, zor olan hayatı biraz daha zorlaştırmıştır. Başta ekonomi olmak üzere; eğitimde, sağlıkta, sosyal münasebetlerde sıkıntılar doğurmuştur. Toplumun her kesimi problemlerle dolu. Esnaf kepenk kapatmış, borçlarını ödeyemiyor. İşçi memur çıkmazda. İktidardakiler ise kendi makam ve yaşamlarına bakarak yoksulluğun azaldığını zannediyor, gerçeklerden bütünüyle kopuk yaşıyor. Bakanlarımızdan biri çıkıp Türkiye’de yoksulluğun sorun olmaktan çıktığını iddia ediyor. Sayın bakanım, siz hiç sokağa çıktınız mı? Hiç vatandaşla yüz yüze geldiniz mi?

Evet, bugün geldiğimiz noktada Türkiye’de yoksulluk sorun olmaktan çıktı, çünkü bir yaşam tarzına dönüştü. Geçtiğimiz günlerde Samsun’un Canik ilçesinde bir vatandaşımızın avuçlarının içine iş, aş yazarak hayatına son vermesi, ‘kuru ekmek yiyorsa karınlarını doyuyordur’ diyenlerin vicdanını sızlattı mı, merak ediyoruz. Utanç olarak bu hepimize yeter de artar. Biz Saadet Partisi olarak, evine ekmek götüremeyen işçimizin de, lokantada garsonluk yaparken işsiz kalan vatandaşımızın da, ay sonunu getiremeyen esnafımızın da, iflas noktasına gelen çiftçimizin de, iş arayıp bulamayan gençlerimizin sorunlarını da çözüm yollarını da biliyoruz.

Geçmişte yaptık, yine yaparız. Ülkemizin ve tarım şehri olan Alanya’mızın en önemli problemlerinden biri de tarımdır. Tarım bir ülkenin milli güvenlik meselesidir. Tarım ihmal edilecek bir konu değildir. Hala ekilebilen topraklarımızın yüzde 10’u ekilip biçilmiyor. Her bir çiftçimizin 61 bin TL borcu var. Böyle giderse bu topraklar ekilip biçilmeyecek bir hal alabilir, ya da daha kötüsü yok pahasına yabancılara satılmaya mecbur kalınır. Bütçe dönemindeyiz. 2021 yılı bütçe görüşmelerine baktığımızda 18 yıldır açık veren bir bütçe anlayışı ile ülke konuşulmaz. 245 milyar TL olan bir bütçe ekonomisi uçan bir ülke değil, uçuruma doğru giden bir ülkenin ekonomisidir.

Yolsuzluk, israf ve rüşvetten bu ülkeyi kurtaralım. Bugünkü bütçenin içinde bile en az 250 300 milyar TL yatırım imkanının doğacağını görürüz. Öyle bir bütçe yapılsın ki; çalışan, üreten, alın terinin karşılığını alabilsin. Gençlerimiz iş ve gelecek umutlarını, yurt dışında değil kendi vatanlarında görsün. Ülkemizin kaynakları harekata geçirilsin. Herkesin ekmeği büyüsün ve adil bir şekilde dağıtılsın. Ayrıca ABD’nin Türkiye ‘ye karşı almış olduğu kararını, bu çifte standartlı tavrını şiddetle kınıyoruz. Tepkilerin sadece lafta kalmamasını, Türkiye’nin bu konuda elini güçlendirecek başka adımlar atmasını bekliyoruz.”