ÖZEL HABER / ASİYE ELİAÇIK
Antalya Barosu Alanya Kadın ve Çocuk Hakları ile Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu Başkanı Avukat Melek Depren, Alanya’da yaşanan şiddet ve istismar olaylarıyla ilgili Büyük Alanya’ya özel açıklamalarda bulundu. Depren, Alanya’da haftada 2-3 çocuk istismarı ve 60’a yakın kadına şiddet haberi geldiğini söyledi.
Türkiye’de ve özelinde Alanya’da kadına şiddet ve çocuk istismar vakalarının gün geçtikçe arttığını söyleyen Depren, “Alanya’da haftada 2-3 çocuk istismarı şikayetiyle karşı karşıya kalıyoruz. Kadına şiddet noktasında ise Alanya’da haftada 60’a yakın şikayet yapılıyor. Bu şikayetlerin önemli bir kısmı tehdit ve hakaret içeriyor, yaralamanın ise bunlara kıyasla daha az olduğunu fakat kadınların şikayetlerinin arkasında durduğunu ve şikayetlerinden vazgeçmediğini öğreniyoruz” dedi.
“ŞİDDET İÇİNDE BİRDEN FAZLA ÖGE BARINDIRIR”
“Gerek kadına gerekse çocuğa yönelik şiddet türü içerisinde birden fazla öge barındırıyor” diyen Depren sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kimi zaman fiziksel kimi zaman psikolojik kimi zaman da cinsel vaka olarak ortaya çıkabiliyor. Bu şiddetin mağduru çoğunlukla kadın ve çocuklar olmasına rağmen şiddetin faili genelde erkil sistem, erkil düşünce ve erkek figürdür. Bu erkil figürün ise nereden, ne zaman geleceği hiçbir zaman belli olmuyor. Statülü, eğitimli bir insandan gelebileceği gibi herhangi bir insandan da gelebiliyor. Kimi zaman aile içerisinden biri, kimi zaman çok güvenilir bir komşu, kimi zaman emanet olarak bırakılan insanlar bile olabiliyor. Dolayısıyla şiddetin kimden, ne zaman, nasıl geleceğini bilemiyoruz. Bu hususta gerek toplumun en küçük yapı taşı olan aileye, gerekse toplumun her kesimine ve devletin tüm kurumlarına çok büyük görevler düşüyor. Bu görevin başında bilhassa Nahide Opuz davası ile birlikte ortaya çıkan İstanbul Sözleşmesi’ni imzaladığımız ilk günkü gibi korumak ve mümkün mertebe iyileştirmek gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi bizim için çok önemli bir sözleşme. Çünkü bu sözleşmeyle Türkiye Cumhuriyeti ilk defa hiçbir çekince koymaksızın ve hazırlık aşamasında yer almak suretiyle ödediği tazminatın bedelini bizlere sunmuştur. Bu sözleşmeyle birlikte ilk defa insanca yaşama hakkının, kadının birey oluşunun altı çizilmiştir.”
“İLK GÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN ARKASINDA DURULMALI”
Şu anda İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik olumsuz söylemler geliştirildiğini belirten Depren, “Her ne kadar bugün gelinen noktada ‘İstanbul Sözleşmesi toplum mekanizmasına karşı’ denerek, olumsuz söylemler geliştiriliyor olsa da İstanbul Sözleşmesi erkeğe karşı yaratılmış bir sözleşme değil, tam aksine dezavantajlı grupları korumak adına, aileyi yıkmak üzerine değil, aileyi korumak adına çıkarılmış bir sözleşmedir. Bu sözleşmeye karşı geliştirilen olumsuz diyalog bir an önce ortadan kaldırılmalı. Döneminde İstanbul Sözleşmesi İstanbul’da imzalanırken arkasında duranların bugün tekrar arkasında durması gerektiğine inancımız tamdır. Ancak bu şekilde toplum nezdinde oluşan olumsuz algıyı değiştirebilir ve şiddetin bertaraf edilerek daha insanca, daha özgürce bir yaşama adım atabiliriz” diye konuştu.
“ÖNLEYİCİ MEKANİZMADA EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ’
Alanya Kadın ve Çocuk Hakları Kurulu olarak genelde bu suçlar meydana geldikten sonra devreye girebildiklerini aktaran Depren, “Önleyici mekanizma içerisinde yer almamız diğer toplum kesimleri kadar oluyor. Dolayısıyla burada özellikle eğitim çalışması noktasında birkaç hususa değinmek gerekiyor. Bizler kurul olarak mümkün mertebe çocukların ve kadınların bilinçlendirilmesi noktasında seminerler düzenlemeye çalışıyoruz. Sivil Toplum Kuruluşları ile işbirliği yaparak eğitim bilinçlendirmeleri yapıyoruz. Ancak bunun çok daha öncesinde bilhassa okullardaki eğitim hayatlarında toplumsal cinsiyet eşitliği, çocuk istismarı, şiddetin ne olduğu, nasıl önlenmesi gerektiği konusunda eğitimcilere önemli görevler düşüyor” dedi.
ASAYİŞ
15 Kasım 2024ASAYİŞ
15 Kasım 2024MANŞET
15 Kasım 2024ASAYİŞ
15 Kasım 2024EKONOMİ
15 Kasım 2024ASAYİŞ
15 Kasım 2024ASAYİŞ
15 Kasım 2024