Ev sahiplerinin kiracılara hakarete varan sözler söylediğini ifade eden THD Alanya Şubesi Başkanı Cemal Şencan, “Dün bir vatandaş beni aradı. Ev sahibi kiracısının eşine ‘Ya çık ya da kirayı yeniden ayarlayalım. Gözüm dönüyor’ demiş. Bu ben seni öldürürüm demek” diye konuştu.
Tüketici Hakları Derneği (THD) Alanya Şubesi Başkanı Cemal Şencan, ev sahibi ve kiracının mutlaka gerçek usulde sözleşme yapmasını istedi. Ev sahiplerinin kira bedelini düşük göstererek vergi vermediğini aktaran Şencan, para hırsıyla hareket edenlerin toplumun ahlakını bozduğunu söyledi.
“EKONOMİK YAPI BETONA DAYALI”
Konut satışında önceliğin yerli vatandaş olması gerektiğini söyleyen Şencan, “Ülkemizin ekonomik yapılanması betona dayalı. Betondan, o konutların satışından elde edilen dolarcıklara bağlı. Bırakın yasaklanmasını, yurt dışında emlak ofisi açıp Türkiye’de konut satanlara kredi veriliyor. Karşılıksız destek veriliyor. Reklamlarını, fuarlardaki giderlerini karşılıyorlar. Bu yasa yeni çıktı. Ülkemizde konut açığı var. Önce yabancılar değil, kendi vatandaşımız düşünülmeli. Avrupa ülkelerinde de konut satışı var. O ülkelerde toprak değil, toprağın üstündekiler satılır. Ben toprak aşığıyım. Herkes toprak aşığı olmalı. İnsan aşkını satar mı? Konut satılabilir ama öncelik kendi ülke vatandaşının olmalı” dedi.
“PARA MİDELİ İNSANLAR DOYMAZ”
Türkiye’nin ekonomik bunalımda olduğunu ifade eden Şencan, “Üretim yapmazsanız, her şeyi dışardan yarı mamül alıp, onu mamül yapıp tekrar satan bir ekonomik sisteminiz varsa arsayı da fabrikayı da satarsınız. Çünkü para lazım. İki mideli insanlar var. Birisi gerçek mideli. Bunun yanında bir de para mideliler var. Para mideliler hiç doymaz. Bu balon gibi şişer. Ne koysa dolar. Kendisi şiştiyse bankadan kasa kiralar ve onların sıcaklığı ile yaşar. Böyle bir vatandaşa devlette ben yer vermem. Nereden para kazandığını sorarım. Evini kiraya vermişsin. Her yıl belli artışlar yapıyor. Belli oranların dışına çıkınca adaleti de aradan çıkarıyorsun. Ev sahipleri hakarete varana kadar kiracılara sözler söylüyor. Dün bir vatandaş beni aradı. Ev sahibi kiracısının eşine ‘Ya çık ya da kirayı bugünün koşullarına göre yeniden ayarlayalım. Gözüm dönüyor demiş. Bu ben seni öldürürüm demek. Kişi mülkiyet sahibi olunca kendisini güçlü görüyor. Halbuki en güçlü adalet olmalı” diye konuştu.
“SATIŞTAN DOĞAN KİRACININ HAKLARI VAR”
Ev sahiplerinin kiracıları çıkarıp binayı satmak istemeleri durumunda kiracıların ne yapması gerektiği hakkında da açıklama yapan Şencan, “5 yıla kadar kiracı binada oturmuşsa yıllık TÜFE oranında belirlenen artışları yapmışsa satışı yapabilir. Ancak yine de satıştan doğan kiracının hakları var. Bunların detayları gün gün değiştiği için yönetmeliklerde, kararlarda çok farklı şeyler çıkıyor. Hakimler farklı karar verdiği için hangisini vatandaşa önermede şaşırıyorsunuz. Bunları daha çok gayrimenkul işleri ile uğraşan avukatlar çözer. Binanın satışı halinde kiracı anlaşarak çıkacaktır. Her şeyi adalete götürdüğünüz zaman o dava 2-3 yıldan aşağı sonuçlanmaz. Kiracı evinde 5 yılı doldurduktan sonra ev sahibinin yeniden değerlendirme hakkı var. Bunun için piyasa şartlarını değerlendirip buna göre kontrat yapılmalı” dedi.
“YOKSA HİÇBİR HAK TALEP EDEMEZSİNİZ”
Ev sahibi ve kiracı mutlaka gerçek usulde sözleşme yapması gerektiğini vurgulayan Şencan, “Kira bedeli sözleşmeye yazılacak. O kontratın bir suretini de kiracı alacak. Kiracı kirasını mutlaka banka hesabına yatıracak. Kiracı belgeleri biriktirecek. Her ay ay bankadan aldığı dekontu da biriktirecek. Yoksa hiçbir hak talep edemezsiniz. Güvene dayalı kontrat yapmamak olmaz. Elektrik, su aboneliği ev sahibinin üzerine. Kontrat olmadığı için kiracı abonelik alamaz. Ev sahibi bu durumda su ve elektriğini iptal edebilir” diye konuştu.
“BU MAL, MÜLK, PARA HIRSI NE?”
Ev sahiplerinin vergi vermemek için kontratı düşük yaptığını söyleyen Şencan, “Diyelim ki kira 2 bin TL. Kontratta 500 TL yazıyor. Yoksa evi vermem. Ayrıca her ay 5 bin TL senet yaparım diyor. Senette de kira bedeli olarak belirtmediği için vergiden muaf oluyor. Bu tamamen bir ahlak meselesi. Sadece Siyasi Ahlak Yasası’nın çıkması gerekmiyor. Toplumsal ahlak düzgün olmalı. Eğer bir insanda 2 mide varsa birisi yeme içme midesi, diğeri para midesi ise toplumun ahlakını bozan bunlar. Onlar doymak bilmez. Bunlar vergi de kaçırırlar. Usulsüz kazanç da elde ederler. Bunlarla ilgili Genel Ahlak Yasası olmalı. Toplumun buna ihtiyacı var. İnsan ömrü 75-80 yıl. Günde 8 kez yemek yiyebiliyor. Günlük ayakkabı değiştirebiliyor musun? Bu mal, mülk, para hırsı ne? Daha çok inançlı insanlara söylüyorum. Siz bari inancın gereğini yapın” ifadelerini kullandı.
ASAYİŞ
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024MANŞET
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024EKONOMİ
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024