Alanya’da eşini boğarak öldürüp, boş bir araziye gömen ve yargılanması devam eden Mesut Ö.’nün dün gerçekleştirilen mahkemesinde dava 18 Mart 2022’ye ertelendi. Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ikinci duruşmada, müşteki anne Cemile Koçak, baba Avni Koçak ve taraf avukatları hazır bulundu. Tutuklu Mesut Ö. (29) ise bulunduğu Alanya L Tipi Cezaevi’nden yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Müşteki anne Cemile Koçak, kızı Aslıhan Ö.’yü (36) öldüren sanık Mesut Ö’den şikayetçi olduğunu ve cezalandırılmasını talep etti.

Baba Avni Koçak da olaydan sonraki gün sanığın kendisini ‘Kızın eve geldi mi’, diye aradığını anlatarak, “Gelmediğini söyledim. ‘Nerede?’ diye sorduğumda ise ‘Yürüyüşe gitti’ diye söyledi. Oysa benim kızım çocuklarını evde bırakıp, yürüyüşe gitmeyeceğini bildiğim için, bu işte bir sorun olduğunu anladım. Hatta öldüğünü ve sanığın onu gömdüğünü de tahmin etmiştim. Zira kepçesi ve elinde aleti var. Sanığın babası ve benim gayretlerim sayesinde bugüne kadar evlilikleri dayanmıştı.” dedi. Sanığın babasından şikayetçi olmadığını, kendisinin dört dörtlük bir insan olduğunu dile getiren Baba Koçak, şikayetçi olduğu sanığın, kızını gömdüğü yerin evlerine 8-10 kilometre mesafede olduğunu ve bunu planlanmış olduğunu sözlerine ekledi.

Tanık Utku Sevimler ise Payallar Mahallesi’nde çalıştığı petrol istasyonuna zaman zaman kepçe ile gelip gittiğini belirtti. Bir gün vardiya değişim saatinde gelerek cep telefonunun masanın üzerine bıraktığını dile getiren Sevimler, “Telefonu şarja takmadı sadece bıraktı. Ben daha sonra gittiğim için telefonu gelip aldığında orada değildim. Olaydan 3-4 gün sonra basında cinayet haberini gördüm” diye konuştu. Sanık Mesut Ö. ise tanığı tanıdığını ve o işyerinde bıraktığını kaydederek, “Daha sonra eşimi gömmeye gittim. Telefon üzerimden düşmesin diye götürmedim” dedi.

Tanık Yunus Emre Koçak ise kız kardeşinin evlendiği günden beri evliliğinin sorunlu olduğunu öne sürdü. Sanığın evlilikten doğan sorumluluklarını yerine getirmediğini söyleyen Koçak, “Çocuklarına karşı da sorumluluğu yerine getirmiyordu. Bir defa alıp sağlık ocağına götürmüşlüğü yoktur. Ayrıca ‘ben onun babasının bilmemesi gereken bir sırrını biliyorum. Bu yüzden bir şey yapmıyor’ diye kardeşim söylemişti. Bunları bildiğim için de, beni arayıp ‘kardeşin yürüyüşe gitti, ger dönmedi’ dediklerinde başka bir mesele olduğunu anladım” dedi.

Eve gelip ailesiyle konuştuktan sonra jandarmaya gittiğini anlatan Koçak, daha sonra kendince kamera görüntülerini incelemeye başladığını vurguladı. Bu süre zarfında ise sanığın yanından hiç ayrılmadığını dile getiren Koçak, “Kamera görüntülerinde bir şeyler çıkmadı. Ancak ben jandarmaya bir daha gittiğimde sanıktan şüphelendiğimi söyledim. Jandarma da soruşturmayı yürüttüklerini ve kendilerinin de şüphelerinin olduğunu ancak bir şey belli etmemem konusunda uyarıda bulundu. Daha sonra kepçenin GPS’ine bakma fikri aklıma geldi ancak bir hafta öncesinden bozuk olduğunu öğrendim. Yine kardeşimi gömdüğü yerde, köyden insanların göremeyeceği tek bir yer var. Taksiyle oraya gidip bırakmış. Sonra da kepçe ile kameraya yakalanmadan ara yollardan oraya çıkmış. Bunların hepsini öncesinde planlayıp, öldürdüğünü düşünüyorum. Ayrıca bunları tek başına yapamaz. Birisinden yardım aldığından eminim” ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, tanıkların dinlenmesi ve sanık telefonun HTS kayıtları ve baz istasyon bilgilerin istenmesine karar vererek duruşmayı 18 Mart 2022’ye erteledi.