Bir ürüne para ödemiyorsanız ürünün kendisi sizsiniz – 2

En son, bir önceki yazımda, Facebook, Instagram, Whatsapp, Google size ne sattı?

Nasıl olur da facebook gibi bir şirketin değeri 900 milyar dolar, Google 1.5 trilyon dolar servete sahip olabilir, demiştik,

Şimdi basit düşünmeyi bir kenara bırakalım ve şöyle düşünelim, sosyal medyaların tamamı ücretsiz fakat sizin haberiniz olmadan hem telefonunuzun önünden hem arkasından sizin gün içinde haberiniz olmadan 24 kare fotoğraf alıyor.

Google, facebook, apple/iphone, instagram ve diğerleri an be an sizin nerede olduğunuzu takip ediyor, kimler ile görüştüğünüzü, 24 saat telefon görüşmelerinizi ve etrafınızda ki sesler de dahil olmak üzere tüm sesleri ve görüntüleri depoluyor, kaydediyor.

Sizin tuvalete günde kaç defa gittiğinizi biliyor, tansiyon yada başka bir hastalığınızın olup olmadığını ses açma kapama, iris tarama, metal çerçeve, yüz okuma gibi yöntemler ile her saniye kaydediyor, etraftaki sesleri kaydettiğini de söylemiştik, böylelikle haftalık günlük veya aylık cinsel hayatınızı da kaydediyor ve biliyor. Kısacası cep telefonu üreticilerinin tamamı sosyal medya sağlayıcılarının tamamı sizden bunu haberiniz olmadan ve sizin izniniz olmadan topluyor, ki bunlar içinde siyasi görüşünüz, düşünce yapınızı, facebook, instagram gibi ortamlarda yaptığınız paylaşımlar ile psikolojik durumunuzu analiz edebiliyor ve hatta şu anda bunları analiz eden ve insanları sınıflandıran yapay zekaya dahi sahipler.

Ülkemizin 40 milyon, dünya genelinin 3,8 milyarı cep telefonu kullanıcısı ise, genel toplamda Çin, Amerika ve cep telefonu üreticisi olan şirketlerin bağlı olduğu ülkeler sizce ülkeler hakkında ne kadar bilgiye sahipler?

Bunların tamamı, siyasi, politik amaçlar ile kullanılmakla birlikte, bir ülkede iç karışıklık yaratmak, ülke düzenini bozmak gibi alanlarda da tüm istihbarat servisleri tarafından kullanılmaktadır. Bu verileri vermeyi reddeden firmalar yada şahıslar genelde ya diskalifiye edilir yada bir şekilde bu sektörlerin dışına itilir yada tamamen etkisiz hale getirilir.

Bununla birlikte dünyanın en büyük 3 sanayisini sayacak olursak, 1. askeri teknolojiler, alımı ve satımı, 2. sağlık, ilaç sektörü 3. gıda sektörü.

Askeri alanda ne şekilde kullandıklarını kısaca yukarıda belirttim, istihbarat olarak bir ülkenin genel demografik yapısını, halkın düşünce biçimi ve yönlendirilmesi, farklı düşünmeye sevk edilmesi ve daha bir çok alanda kullanılıyoruz.

İlaç sanayinde ise ülkelerin hastalıkları, hangi hastalığa daha yatkın oldukları yada olmadıkları, hangi ilaçların pazarlanabileceği gibi bilgilerin tamamı, örneğin, bir ülkede kanser vakaları az ise kanserin arttırılması ve o ülkeye daha fazla kanser ilacının satılması, zaten ülke kansere yatkın ise alternatif daha çok ilacın satılması gibi alanlarda kullanılıyoruz. Kısacası bizler bunların tamamında kobay olarak kullanılan insanlarız, ürünün kendisi aslında biziz.

Gıda sektöründe ise yaşam alanınızın, köy, kasaba, şehir olarak sınıflandırılması, yemek amacı kullandığınız markalar, sizi düşünce olarak farklı yönde düşünmeye sevk etme, farklı bir ürünün size internetten teşvik edilmesi, ki bir çok gıda alanında da şirketler dolaylı olarak “aynı yere” hizmet eder ve genelde kullanılan gıda, bizlere satılan gıdalar paketlenmiş yada genetiği ile oynanmış ürünlerdir, bunları kullanmıyorsanız bile bunların size nasıl kullandırılacağı konusunda AR-GE çalışmaları dolaylı olarak, ilaç ve gıda sektörünün kardeş sektörler olması sonucu, bizler üzerinden kazanılan paralar ve bizlerin ürünün kendisi olmamız.

Acı ama gerçek, ürünlere para ödemiyorsunuz ama ürün aslında sizsiniz!

Devam edecek….
Saygılarımla
Tanju POLAT
webfili.com