10 Haziran 2020 Çarşamba
Çin’in Hubei eyaletinde yer alan Wuhan şehrindeki “Huanan” isimli bir deniz ve et ürünleri pazarından kaynaklandığı düşünülen virüsün hayatımızın tam ortasına gelip yerleşeceğini kim düşünebilirdi ki. Hadi düşündük diyelim; sınırlar ardından gelen bu virüsün hayatın her anını durma noktasına getirebileceğini, bu denli zarar verebileceğini, kimse tahmin etmiyordu. Korona virüs süreci her kesimi farklı farklı etkiledi. Ancak şüphesiz ki en çok Alanya’daki esnafı etkiledi. 1 Haziran normalleşme süreci ile birlikte esnafın tüm umudu Türkiye’ye gelecek olan yabancı turistti. Dış ülkeler Mart ayı ortasından itibaren uyguladığı sıkı tedbirleri kademeli olarak gevşetmeye başladıysa da turizme veya seyahatlere yönelik somut bir açılım planı henüz açıklanmadı. Somut verilerin olmaması da Alanya’daki esnafın ümitlerini kırdı. Üstelik virüs endişesiyle vatandaşın ihtiyaçlarını ertelemesinden dolayı Alanya esnafı müşteri bulamadı. Oysa gerekli tüm önlemler alınmıştı. Tüm kurallara harfiyen uyuluyordu. Alanya’daki esnafın sorunu bununla da kalmıyordu. Çok sayıda iş yeri faaliyetlerine ara verirken devam eden kira ve fatura ödemeleri mağduriyete neden oldu. Sürecin başından bu yana zarar eden esnaf artık isyan noktasına geldi. Büyük Alanya TV olarak sürekli haberlerimizde gündeme getirmeye çalıştığımız Alanya’daki esnaf ve sorunları noktasında hiç bu kadar çaresiz kaldığımı hatırlamıyorum. Esnafın kirayı ödeyememesi, Mülk sahibinin idare etmesi ya da etmemesi bunların hepsi bir tarafa. Bunların hepsi vicdani bir boyut olarak değerlendirilebilir tartışılabilir… Ama bugün yaptığımız Esnaf röportajında öyle bir diyalog yaşadım ve öyle bir iddiayla karşılaştım ki bu kaçıncı seviye idrak edemedim. Esnafın mağdur olmasını hatta mülk sahibinin mağdur olmasını anlarım ama Ülkece zor bir sınavdan geçtiğimiz şu günlerde kirasını düzenli olarak ödeyen hatta yıllık peşin olarak çoktan ödemiş olan kiracıya sırf daha kurumsal bir firmayla anlaşabilmek ve daha çok kazanabilmek adına dükkandan çık demek nasıl bir vicdana sığar. Kiracı esnafa mı üzüleyim. Alanya’nın neredeyse yarısına sahip olan ama hala 2 kuruşun hesabını yapan mülk sahibine mi acıyayım bilemedim. Her şey geçecek bu süreci iyi ya da kötü bir şekilde atlatacağız ve unutacağız. Ama atlatamayacağımız ve unutamayacağımız tek bir şey var İYİLER VE KÖTÜLER…