Bitki koruma ürünlerinin fiyatlarında yüzde 400 artış olduğunu açıklayan Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe ilaç ve gübre bayiilerine üreticilere yardımcı olmaları çağrısında bulundu. Fırsatçılık ve stokçuluk yapanların olduğunu aktaran Göktepe, üreticiye girdi maliyeti oluşturan işletmelerin denetlenmesini istedi.
Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları sonrası dolar kurunun yüzde 40 düştüğünü ancak hala girdi maliyetlerine bunun yansımadığını söyledi. Alanya’da tarımla uğraşmanın zor olduğunu üreticinin doğa koşulları ve afetlerle uğraşarak üretim yapmaya devam ettiğini dile getiren Göktepe, tarımsal üretimde kolaylık sağlanması gerektiğini ifade etti. Göktepe, “İlçede yoğun olarak domates, salatalık, patlıcan, biber üretiliyor. Bazı dönemler kabak üretiliyor. 13 bin 500 dekar kapalı alanda, 9 bin dekar da açık alanda muz üretiliyor. Vatandaşlar bize telefon açarak marketten salatalığı 13 TL’ye aldığını söylüyor. Salatalıkta üreticiden çıkan fiyat 8-8 buçuk lira. Şu an salatalık üretimi yapan üreticiler ürünlerini bozdu. Yeni sezon için fidelerini dikti. Şu anda salatalık çok az olduğu için fiyat bu şekilde. Topa patlıcan hal piyasasında çıkan fiyata göre 14 lira. Bunda da hava koşulları çok soğuduğu için ürün çok az oluyor. Arzı karşılamak için fiyat mecburen bu şekilde oluyor. Bu şekilde bile üretim maliyetlerini ancak karşılıyor. İlçemizde şu dönemde yoğun olarak domates bulunuyor. Domatesin fiyatı da 3 lira 30 kuruş. Şu anda ihracat olmasa domatesin fiyatı çok daha aşağıda olacak. Üreticilere tavsiyede bulunmak istiyorum. Örneğin 10 dönüm alanda üretim yapılacaksa homojenize üretim yapın. Diğer bir husus da bakanlığımız Akdeniz Bölgesi’nde mutlaka ürün planlamasını yapmalı. Planlı şekilde üretim planlamasına geçilmeli. Sonrasında üretilen ürünlerin mutlaka pazarı oluşturulmalı” dedi.
Üretim sırasında hem yatırım hem de işletme maliyetleri olduğunu hatırlatan Göktepe, “Yatırım maliyetleri bir kez oluyor. Devletin afet durumlarında TARSİM sigortası desteği var. Bu sisteme mutlaka dahil olunmalı. Muz fiyatı 2 aya yakındır 4 buçuk-5 lira arasında. Bugün muz 5 TL. Muz üretiminde işletme gideri olarak hesapladığınızda yaklaşık 3 TL maliyet var. Bugün muza taban gübresi, su kullanmazsanız olmaz. Bu nedenle enerji gideriz fazla. 1 kWh/saat 50 kuruşa düşmesi için dilekçe verdik. Cumhurbaşkanı’nın açıklaması sonrası dolar kurları hızla düşerken bizim girdi maliyetlerinde hiçbir esneme yok. Dolar kuru yukarı çıkıp girdi maliyetleri yüzde 300-400 artarken, bitki koruma, besleme ürünlerinin yüzde 60-100 artmasına bir şekilde kabul edeceğiz. Ancak yüzde 400 artış var. Şu anda yüzde 40 dolar kurunda düşüş var ancak hala girdi maliyetlerinde düşüş yok. Plastik örtüde bir nebze oldu. Çelik konstrüksiyonda nispeten oldu. Üre gübresi 950 TL’den 750 TL’ye düştü. Makul değerler 300 TL’ye inmeli. 18-46 gübre ve amonyum sülfat hala çok fahiş fiyatta. Gıda satışı yapan yerlerin denetlendiği gibi bu şekilde üreticiye girdi maliyeti oluşturan işletmeler denetlenmeli. Çağrı yapıyorum. İlaç ve gübre bayileri lütfen üreticilere destek olalım. Üretici olmazsa bu ürünler hiçbir yere satılamaz. Fiyatları makul seviyeye çekelim. Ancak buradaki ilaç ve gübre bayilerinin çok da sorumlu olduğu bir durum olmuyor. Onların da tedarik ettiği bir halka var. Burada böyle bir durum olmasa bile fırsatçılık, stokçuluk yapıp, bu durumu değerlendirerek fahiş fiyatlar sunan yerler var. Özellikle Tarım Kredi kooperatiflerinin fiyatlarında düzenleme yapılmalı. Önümüzdeki sezon birçok üretici girdi maliyetlerindeki yüksek fiyattan dolayı üretim yapamayacak. Üretim yapanlar da yüzde 50 dolaylarında bitki besleme ürünleri kullanacak. Bu da rekolte kaybına neden olacak. Sonrasında belki ithal eder duruma geleceğiz. Turfanda sebze ve meyve üreticileri için mutlaka fatura desteği gerekiyor. Biz bu hususta icra makamlarının hepsine gittik, dosya sunduk. Bakanımız ve genel başkanımızla görüşmek için Ankara’ya gideceğiz. Üretici her türlü doğa koşulunda mücadele ediyor ancak karşılığını alamayınca üretimden çekilmek zorunda kalıyor. Bu durumların oluşmaması için destek bekliyoruz. Girdi maliyetleri yüksekken bizler üretim yaparız ancak 2022’de biz kuraklık ile mücadele edersek ciddi anlamda kayıp vereceğiz. O zaman üreticinin mücadele etme imkanı kalmayacak. Üreticinin tarımdan kaçmaması için Dim Çayı Barajı sulama hattının son noktasına ulaşacak şekilde tamamlanması ve Yeniköy Barajı’nın yapılması gerekiyor. Bu çalışmalar 2022 Mayıs ayı öncesine tamamlanması gerekiyor” diye konuştu.
ASAYİŞ
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024MANŞET
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024EKONOMİ
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024