BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, taziye için geldiği Antalya’nın Alanya ilçesinde konuştu. Destici, erken seçim tartışmalarıyla ilgili olarak, “Bu Bu sistem sık sık seçim olmasın, yönetimde istikrar sağlansın diye değişti. Sisteme 3-5 kişi karar vermedi. Sanki bu sistemi halk oylamamışta, yüzde 52 oy vermemiş gibi bir kamuoyu algısı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu çok yanlış. Bu ahlaki bir şey değil. Burada halkın yüzde 52 oyu var. Sende alırsın yüzde 50’nin üzerinde oyu sende değiştirirsin. Halk neye karar verirse odur” dedi.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Mustafa Destici, Antalya’nın Alanya ilçesinde partisinin Genel İdare Kurulu Üyesi Alaattin Çakır’ın vefat eden annesinin taziyesine katıldı. Taziye çıkışında basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erken seçim tartışmalarıyla ilgili konuşan Destici, “Bu sistem sık sık seçim olmasın, yönetimde istikrar sağlansın diye değişti. Dolayısıyla seçimler Sayın Cumhurbaşkanı da açıkladı. Seçimler zamanında yani 2023 yılının Haziran ayında yapılacak. Hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekilliği seçimleri. Partilerimiz buna göre bugünden hazırlıklarını yapıyor. Birde bunun yanında sistem tartışmaları var. Sanki bu sistemi halk oylamamışta, yüzde 52 oy vermemişte sanki bizler Cumhur İttifakını oluşturan partilerin genel başkanları bir araya gelmiş 3-5 kişi bu sistemi getirmişiz gibi bir kamuoyu algısı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu çok yanlış. Bu ahlaki bir şey değil. Burada halkın yüzde 52 oyu var. Sende alırsın yüzde 50’nin üzerinde oyu sende değiştirirsin. Halk neye karar verirse odur” dedi.

“Bu sistem gökten zembille inmedi”

Halkın iradesine herkesi saygı duyması gerektiğini söyleyen Destici, “Bu sistem bir kere daha söylüyorum. Gökten zembille inmedi. 3-5 kişi de karar vermedi. Halkın yüzde 52 desteğiyle geldi bu sistem Türkiye’ye. Sistemin eksiği, noksanı, hatası yok mu var. Bunların uyum yasalarıyla düzeltilmesi gerekmiyor mu? Evet gerekiyor. Siyasi parti ve seçim yasasının demokratikleştirilmesi gerek diyor mu? Evet gerekiyor. Bunların hepsine varız. Ama şimdiden, daha seçime 2 yıla yakın bir zaman varken seçimde kimin ne oy alacağı belli değilken. Seçim sonuçları ortaya çıkmamışken, biz sistemi değiştireceğiz iddiasında birileri laf olarak bulunabilir. Bunun vaat edebilir. Ama ben başbakan olacağım şu cumhurbaşkanı olacak, öbürü bakan olacak daha dereyi görmeden paçayı sıvıyorlar. Durun bakalım millet seçimde kimi tercih edecek. Size o vaat ettiğiniz şeyleri yapabilecek oy verecek mi?” diye konuştu.

“Türkiye’de suanda bu sistem var”

Türkiye’de suanda herkesin kabul etmesi gereken bir sistem olduğunu belirten Genel Başkan Destici, “Önce herkesin şunu kabul etmesi lazım. Türkiye’de suanda bir sistem var. Seçimlerde bu sisteme göre yapılır. Seçimden sonraki yönetimde bu sisteme göre oluşur. Diyelim ki bir kişiyi cumhurbaşkanı adayı gösterdiler. Kazanabilecek bir kişiyi. Tabanda ve halkta da karşılığı olan bir kişiyi. Oda Cumhurbaşkanı seçildi. Yarın onları dinlemezse. Ben sizin kuklanız değilim. Kendi hükümetini kurup yoluna devam ederse ne yapacaklar. Biz şimdi bunları bazı belediye başkanlıklarında görmüyor muyuz? CHP, İYİ Parti, HDP desteğiyle seçilmiş belediye başkanları var. Ama bu belediye başkanlarının bir kısmının partilerini dinlemediği ve kendilerine göre bir yönetim oluşturarak yollarına devam ettiği söyleniyor. Yarın belirleyecekleri cumhurbaşkanı adayı da aynı tavrın içerisine girerse ne yapacaklar? Onun için sahici olmak lazım. Gerçekçi olmak lazım. Sistem bu. Bu sistemde de ülkeyi cumhurbaşkanı yönetiyor. kabineyi cumhurbaşkanı kuruyor. Yasamayı da meclis yürütüyor. Biz meclisi nasıl güçlendiririz. Yasamayı nasıl güçlendiririz. Yasamanın cumhurbaşkanlığı üzerindeki denetimini nasıl arttırırız. Seçim yasasını ve siyasi partiler yasasını nasıl demokratikleştiririz. Bunun yollarını aramamız lazım”” şeklinde konuştu.

“Dış politikada devletin ve hükümetin yanında durmamız lazım”

Destici, “Biz bu Millet İttifakını oluşturanların birlikte hareket eden şunda mecliste 6 parti bir araya gelip yeni bir sistem çalışması yapan partilerin ağzından bugüne kadar baraj sıfır olsunu duyduk mu. Duymadık. Peki hazine yardımı eşit dağıtılmıyor, bu adil dağıtılsını yada kaldırılsını duydum mu? Duymadık. Biz geçen sene dedik ki gelin bunu esnafa verin. 500 trilyon para. Hepsi kucağını kapattı. Hepsi duymazdan geldi. Önce seçim yapalım. Milletvekillerini halk seçsini, liderlerin iki dudağının arasında belirlenmemesini duyuyor musunuz? Duymuyorsunuz. Yani günlerdir televizyonda daha seçimin üzerinden 1-2 yıl geçmiş. Kim aday olacak. Kim kimin adayı olacak. Sayın Akşener aday olacak mı? Sayın Kılıçdaroğlu aday olacak mı? Olmayacak mı? O bir aday olacağım diyor, öbürü aday olacakmış gibi vaatlerde bulunuyor ama açıklamıyor. Milletin bunlarla uğraşmaması lazım. Zamanı gelince herkes adayını çıkarır, millette kime oy verirse ülkeyi de o yönetir. Biz suanda vatandaşın taleplerine, vatandaşın problemlerine odaklanıp hep birlikte bunları çözmemiz lazım. Bakın Türkiye zaten bir kuşatma altında. İyice kuşatılıyor. Bizim güneyimizde Suriye ve Irak’ta sadece Suriye ve Irak yok. ABD var. Rusya var. Fransa var. İngiltere var. PKK var. PYD var. YPG var. Doğu Akdeniz’de zaten bizi çıkartmak istiyorlar. Akdeniz Körfezi’ne hapsetmek istiyorlar. Yunanistan’ı inanılmaz bir şekilde silahlandırıyorlar suanda. Rusya’ya ne kadar güveneceğiz, İran’a ne kadar güveneceğiz. Dolayısıyla biz ülke olarak millet olarak tüm siyasi partilerimiz burada dış politika da özellikle devletin, hükümetin yanında durup bunlara karşı bizim hem işbirliği içinde olmamız lazım hem de savunma sanayi başta olmak üzere tüm hazırlıkları yapmamız lazım” dedi.