CHP Antalya Milletvekili, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi Çetin Osman Budak, pandemi sürecinde ivme kazanan dijital atılımda Türkiye’nin sıçrama yapmasına yönelik önerilerini Meclis’te açıkladı. Türkiye’yi 12 yıldan beri orta gelir tuzağına hapseden iktidarın, ülkeyi en güçlü 20 ekonomi arasından düşme noktasına getirdiğini belirten Budak, “Yerimize, aşağı yukarı Konya kadar yüzölçümü olan, 24 milyon nüfuslu Tayvan geliyor. Bu kabul edilebilir mi?” diye konuştu. Budak, Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde Berat Albayrak’ın sahiplendiği “1 milyon yazılımcı” projesinin durumunu sorarak, “Anlaşılan, atanamayan öğretmen gerçeğini yaratan bu iktidar şimdi de atanamayan yazılımcılar yaratacağa benziyor” dedi.

TBMM Genel Kurulunda Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu Teklifinin görüşmelerinde CHP grubunun görüşlerini açıklayan Budak şunları söyledi:

İLK 20’DEN DÜŞMEK ÜZEREYİZ

“İktidar teknoloji gelişimini baltalamak pahasına da olsa sinekten yağ çıkarmaya çalışarak firmalardan rant elde etmeye çalışıyor, bunu bu ülkeye yapmayın. AKP’nin 19 yıl sonra Türkiye’yi getirdiği yer uçurumun kenarıdır. Uluslararası Para Fonunun dünya ekonomik görünüm Ekim 2020 Raporu’nda Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasının bu yıl 649 milyar dolara ineceği tahmin ediliyor. Yeni ekonomi programında bu yılın millî gelir öngörüsü ise 702 milyar dolar. 2021 yılında IMF’ye göre millî gelirimiz 652 milyar dolar olacak. Eğer bu gerçekleşirse 20 büyük ekonomi arasından düşecek Türkiye. Bunun nedeni ülkemizin orta gelir tuzağına sıkışıp kalması. 12 sene önceki millî gelir seviyesi noktasındayız şu an. Bu aynı zamanda ülkenin de yoksullaşması demek.

İHRACATTA MARİFET KİLODA DEĞİL

Artık küresel ticarette marifet kilogram başına katma değeri yüksek kılmaktan geçiyor ama bizim ihracat göstergelerimiz hiç de olumlu sonuçlar göstermiyor. Yüksek teknolojide yokuz, toplam ihracatımızın içinde yüksek teknoloji ürünlerinin oranı yüzde 3. Yüksek teknoloji ürünlerinde Uzak Doğu’daki birçok ülke yüzde 20-25’ler seviyesine çıkmış teknolojiye yatarım yaparak.

1 MİLYON YAZILIMCI NE OLDU?

Hazine ve Maliye Bakanı olan damadın sahiplendiği ‘1 Milyon Yazılımcı Projesi’ vardı. Web sitesindeki bilgilere göre Ekim 2020 itibarıyla projeye 750 bin kişinin başvurduğunu biliyoruz. Ne oldu bu projeye merak ediyoruz. Çünkü damat Bakanlıktan ayrıldı. Yoksa o da bir kenara mı itildi? Onu hep beraber göreceğiz. Bu yazılımcıları istihdam edecek 1 milyon şirket var mı ayrıca? Anlaşılan, atanamayan öğretmen gerçeğini yaratan bu iktidar şimdi de atanamayan yazılımcılar yaratacağa benziyor.

YURT DIŞINA GİDEN DÖNMEK İSTEMİYOR

İnsan kaynağına yatırım yapılması en önemli unsurların başında geliyor. Yani bilimsel özerkliğe sahip; baskılanmamış, sadakatin değil, liyakatin gereği olan akademik kadrolara sahip üniversiteler bu işin en temel kuralı. Ama biz, bilimsel özerklik bir yana kapısına kelepçe takılan bir üniversite modeline doğru hızla yol aldık. Bunun en somut örneğini de en son Boğaziçi Üniversitesinde gördük. Üniversiteler özerk değilse, otokratlar tarafından tepeden inme kararlarla yönetilecekse oralara kim üniversite diyebilir? İyi eğitimli 100 gençten 59’u yurt dışına gidiyor, 100 gençten 73’ü yurt dışına gitmek istiyor, gidenlerin yüzde 78’i de geri dönmek istemiyor. Beyin göçü bu ülkenin en büyük kanayan yarasıdır.

GERÇEK REFORM GEREKİYOR

Türkiye’nin geniş çaplı bir teknoloji hamlesi yapabilmesi, beyin göçünü durdurabilmesi ve ekonomik darboğazdan kurtulabilmesi için öncelikle hukukun üstünlüğü, demokrasi ve özgürlükler alanında göstermelik değil gerçek reformlar yapması gerekiyor. Bu ülkenin nefes almaya ihtiyacı var ama bunu yapacak olanın AK Parti olmadığı da gün gibi aşikâr. Bunu biz yapacağız, yeni kadrolarla, yeni kurumlarla hep birlikte inşa edeceğiz. Yepyeni ve güçlendirilmiş parlamenter sistemle, hukuk devletini, adaleti, özgürlükleri herkes için yeniden tesis edeceğiz.”