Örtü altı tarımda olduğu kadar hububat alanında da söz sahibi olan Antalya’da çiftçilerin buğday hasadı başladı.
Turizmin yanı sıra tarımla da ülke ekonomisine önemli katkısı bulunan Antalya’da tarlalara ekilen buğdaylar başak verdi. Döşemealtı’nda yüzlerce dönüm alanda buğday hasadına başlandı. Biçerdöverler tarafından toplanan buğdaylar traktörlerin arkasında takılı olan römorklara bırakıldı. Çiftçiler ise geçen yıllara göre buğday rekoltesinde düşüş olduğunu belirtti. İlkbahar aylarında Antalya’da yağmurun yağmamasının rekolte düşüklüğüne neden olduğu öğrenildi.

“Yağmurdan ötürü verim beklemiyoruz”

İlçede 6 dönüm alanda buğday hasadı yapan çiftçi Nilüfer Avşar, “Hasat sezonu yeni açıldı. İnşallah iyi olur. 25-30 dönümde daha buğday ekimimiz oldu. Yağmurlar yağmadı bu yıl, hava kurak gitti. 3 aydır neredeyse yağmur yağmadı. Önce güzeldi, yağmurdan ötürü verim beklemiyoruz. Önceden çilek yetiştiriciliği yapıyordum, ekin işini ise 3-4 yıldır yapıyorum. Kendim traktör de kullanıyorum. Eşim işte olduğu için arazi işleri ile kendim ilgileniyorum” dedi.

“Dönümde 500 kilo olurken, şimdi 100 kilo çıkmıyor”

Hüseyin Şam ise, “Sezonu açtık ama boş. Zarar ediyoruz. Umduğumuzu bu yıl bulamadık. İlk zaman yağmur çok yağdı, sonra da kuraklık bitirdi. Dönümde 500 kilo olurken, şimdi 100 kilo çıkmıyor. 80 dönüm yerim var. Önceleri çok iyiydi. Bahar yağmuru olmadı” ifadelerine yer verdi.

“Yüzde 15-25 arası rekoltede Antalya genelinde düşüş bekleniyor”

Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp de, “Tahıl hasadı Türkiye’de ilk Antalya’dan başlar. Biz çiftçilerimize uyarılarda bulunduk erken hasada girmemeleri konusunda. Nem oranı yüzde 14’lerde yapılması lazım. Nem buğdayın ölümüne neden olur. Bir de oradan zarar etmeyelim. Bir gün sonra olsun üretime katkı yapalım. Buğday hasadı girdilerden dolayı en az yüzde 15-25 arası, rekoltede Antalya genelinde düşüş bekleniyor. En az iki kez gübre atılması gerekirken, hiç atılamayan arazilerimiz oldu. Bir de kuraklık yaşandı. Antalya’da evet yağmur çok oldu. Tam buğday döneceği zaman yağmuru yakalayamadık. Önümüzdeki yıllarda önemli bir destek yapılması gerekir. Pandemi döneminde tarımın önemi 100 kat daha fazla anlaşıldı” dedi.

“Devletimize teşekkür ederiz”

Türkiye’nin tarımda kendi kendine yeten bir ülke olduğunu belirten Alp, “Dışardan ithal etmemiz bizi kurtarmaz. Mazotta ve gübrede destek istiyoruz. İhraç eder duruma gelelim. Bizim devletimiz büyük. Pandemide her yer kapandı biz çalıştık. Devletimize teşekkür ederiz. Bize kısıtlama getirmedi. Eskiden köyden şehre kaçıyorduk, şehirdeki insan köye doğru gitmeye başladı. Geriye dönüş başladı. Köye bir dönüş var. Bu yanlış mı? İnşallah bu dönüş devam eder. Buğday olmazsa olmazımızdır. Biz ÖTV’siz mazot istiyoruz. Antalya’da birçok bitki yetişiyor. 40 bin dönüm muz serası yapıldı. 3 milyon ekilen arazi var. 300 bin dönümü seradır. Pamuk ve susama da bir dönüş var. Antalya tarımın başkentidir. Biz gıdada tek başımıza 90 milyon insanımızı besleriz” diye konuştu.