Antalya’da 14 ay önce çalıştığı eğlence merkezinden çıkışında bir kişi tarafından iş yerine götürülerek cinsel saldırıya uğrayan genç kadın yaşadıklarının ardından intihar girişiminde bulunarak yatağa bağımlı hale geldi. Anne H.B., şüphelilerin tutuksuz yargılanmasına tepki göstererek, “Şu an benim kızımın sadece üstünde toprak yok, benim kızım ölü” dedi.
Edinilen bilgiye göre, 30 Eylül 2019 tarihinde merkez Döşemealtı ilçesinde meydana geldi. Bir eğlence merkezinde çalışan 29 yaşındaki Ç.Y., mesai sonrası patronunun söylemesiyle M.K. isimli müşterinin aracına binerek taksi durağına bırakılmak üzere yola çıktı. İddiaya göre M.K, araçtan inmesine izin vermediği Ç.Y.’yi darp ederek, bölgedeki iki katlı bir marangozhaneye götürdü. Burada kadına şiddetini sürdüren M.K., Ç.Y.’nin kıyafetlerini zorla çıkardı. Cep telefonu ile annesi H.B.’yi arayan Ç.Y., "Anne ben ölüyorum. Çocuğuma iyi bak" dedikten sonra M.K., kadının elinden telefonu alıp, cinsel saldırıda bulundu. H.B.’nin aramaları sonrası telefonu açan M.K., "Şu an kızına tecavüz ediyorum" dedikten sonra telefonu kapattı.
Uyuşturucu da kullandırılan ve uzun süre cinsel saldırıya maruz kalan Ç.Y.’yi M.K., ardından bilmediği bir yerde bırakarak ayrıldı. Olayı polise bildiren Ç.Y.,’nin uğradığı saldırı doktor raporuna da yansıdı. Gözaltına alınan M.K. ile G.K., üzerilerine atılan suçlamaları kabul etmediklerini, kendilerine iftira atıldığını iddia etti. Olay gününe ait iş yeri güvenlik kameralarını inceleyen polis, olayın gerçekleştiği tarih ve saat aralığını gösteren kamera kayıtlarının silindiğini belirledi. Yapılan çalışma sonucu olay anına ilişkin bir kısım kamera kayıtlarına ulaşıldı.
M.K., ile G.K., çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Soruşturma devamında, 2 şüpheli hakkında Antalya 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.Savcı, kamera kayıtları, doktor raporu, olay yeri inceleme ve Adli Tıp Kimya İhtisas Daire Başkanlığı’nın analiz raporlarının şikayetçinin iddialarını destekler nitelikte ve şikayeti ile uyumlu olduğuna dikkat çekerek, "Şüpheliler M.K. ve G.K.’nin uyuşturucu maddeyi müştekiye zorla vererek müştekinin direncini kırmak sureti ile üzerilerine atılı ’kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ’nitelikli cinsel saldırı’ suçunu işledikleri, ayrıca M.K.’nin müştekinin parasını zorla alarak ’nitelikli yağma’ suçunu işlediği kanaatine varılmıştır" dedi. Antalya 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan tutuksuz sanıklar, üzerilerine atılı suçu kabul etmediklerini söyleyerek, beraatlarını istedi. Mahkeme, duruşmayı erteledi.
Hukuk mücadelesi başlatan Ç.Y., yaşadığı olayın etkisinden çıkamayarak intihara teşebbüs etti. Son anda kurtarılan Ç.Y., yüzde 99,9 engelli olarak yatağa bağımlı kaldı. 5 ay hastanede kalan ve solunum cihazına bağlı olarak, annesinin yoğun bakıma çevirdiği evin bir odasında yaşamını sürdüren Ç.Y., için annesi hukuk mücadelesi veriyor.
Anne H.B. kızının yaşadıklarında iş yeri sahibinin ihmali olduğunu ileri sürerek, “Kızım bir eğlence merkezinde çalışıyordu. Olay günü oraya gittiğinde M.K., oradaymış. Mesai bittiğinde kızım eve gitmek istemiş. Normalde iş yeri sahibi personelini servisle alır ve bırakırdı. O gece iş yeri sahibi M.K.’ye kızımı taksi durağına bırakması istemiş. Bu şahıs kızımı taksi durağına götürüyor ama indirmiyor kapıyı kilitleyip, aracın içinde darp etmeye başlıyor. Şahıs kızımı iki katlı kendi iş yerine götürüyor. Görüntülerde bu var. Kızımı araçtan indiriyor, sürüklüyor ve darp etmeye devam ediyor. Kızıma uyuşturucu içirmek, vücudunda sigara söndürmek dahil her türlü işkenceyi yapıyorlar. Kızıma iki şahıs tecavüz ediyor, sağ omzunda sigara söndürüyorlar. Kızım telefondan beni aradı, “Anne ben ölüyorum çocuğuma çok iyi bakın”dedi. Telefon kapandı. İş yerini aradığım kişi, kızımın çıktığını ama gittiği kişinin kötü biri olmadığını söyledi. Kızım ayrıca jandarma ve polisi arıyor ama konum isteniyor. Kızım bilmediği için konum bildiremiyor. İki katlı iş yerinde kızım kendini öldürmeyi bile düşünmüş. Atlamaya çalışmış. Ama sürekli yakalamışlar”diye konuştu.
Aramaları sonucu kızının telefonunun açıldığını anlatan anne H.B., “Şahıs telefonu açtı ve bana, “Alay ederek, şu an kızına tecavüz ediyorum” dedi. Yaptığı tüm pislikleri bana dinletti ama kızımın hiç sesi gelmiyordu. Sonra telefon kapandı. Ulaşamadım. İş yeri sahibini aradım bende ulaşmaya çalışıyorum, dedi. M.K., daha sonra kızımı yolda bir yere atıyor. Kızım mekan sahibini arıyor ve oradan alıyor ve çıplak halde. Patronu bulunduğu yerden aldığında bu kez kendisini arayan jandarmanın telefonuna ’Tamam kızı bulduk. Bir sorun yok. Biz hallettik ’demiş. Kızımın kıyafetleri de iş yerinden çıktı. Kızım ifadelerinde bunları belirtti. Kendi aralarında bir pazarlık yaptıklarını düşünüyorum” dedi.
Kızının eve geldiğinde 3 gün evden çıkmadığını, yattığını ve psikolojisinin bozulduğunu dile getiren H.B., “3. Günün ardından şikayetçi olduk. Hakkımızı aramaya başladık. Bu şahıslar aracı sokarak bizimle uzlaşmaya çalıştılar. Şikayetçi olmayın uzlaşalım, dediler. Durumumuzu kullanmaya çalıştılar. Kızım daha sonra intihar girişiminde bulundu, bu hale geldi. Bu süreçten sonra kızım yatağa bağımlı kaldı. 5 ayın 53 günü yoğun bakım olmak üzere hastanede kaldık. Makineye bağlı olarak yaşıyor. Aspire, buhar ve solunum makinesi kullanıyoruz. Şahısların tutuklu yargılanması için mücadele ediyoruz. Deliller ortada. Şu an tutuksuz yargılanıyorlar. M.K., koridorda elinde tespihle geziyordu, o gün karar verdim olayı duyurmaya” ifadelerine yer verdi.
Şahısların tutuklu yargılanmasını talep eden H.B., sözlerini şöyle tamamladı: “Kızımın durumu ortada. Şu an benim kızımın sadece üstünde toprak yok. Benim kızım ölü. Yemek yiyemiyor. Hayata tutunmak için alması gereken vitaminleri midesinden alıyor. Kızımın bakımları çok zor. Benimde sağlığım arada bozuluyor. Gece ve gündüz bakımını yapıyoruz. Ama direniyorum. Kızım için bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğim. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Bu insanların hak ettiği cezayı yaşamalarını istiyorum. Kızım bizi duyuyor. Kızım nefes aldığı sürece umudumuz bitmeyecek. Ben adaletin yerini bulmasını istiyorum. Avukat kızımızı da tehdit ediyorlar. Olayın üzerinden 1 yıl geçti ve sanıklar serbest. Tutuklu yargılanmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
ASAYİŞ
17 Kasım 2024ASAYİŞ
17 Kasım 2024MANŞET
17 Kasım 2024ASAYİŞ
17 Kasım 2024EKONOMİ
17 Kasım 2024ASAYİŞ
17 Kasım 2024ASAYİŞ
17 Kasım 2024