Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Cumhurbaşkanımızın 2017’de BM Genel Kurulu’nda öngördükleri gibi, ‘yeni bir kaos ve zulüm dalgasına düşme’ tehdidiyle karşı karşıyayız. Tarihin geri döndüğü, insanlık olarak kazanımlarımızın geriye sardığı bir noktadayız. Önümüzdeki yıllarda tüm dünyada post-kolonyal düzenin de çökmesi riskiyle mücadele etmek zorunda mı kalacağız? Bu felaket olur. Dünyada eşitsizlik daha da derinleşiyor” dedi.
Antalya’da bu yıl 2’ncisi düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu (ADF) başladı. ‘Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak’ temasıyla düzenlenen ADF’ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra 17 Devlet ve Hükümet Başkanı, 80 Bakan, 39 Uluslararası Teşkilat temsilcisi başta olmak üzere, 2 bin 500 kişi katılıyor. Turizm merkezi Belek’teki NEST Kongre Merkezi’nde düzenlenen formun açılışında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Dünyanın her köşesinden milyonların akın ettiği bu topraklarda, Asya, Avrupa ve Afrika birbirine yaslanmakta. İnsanlığın istişare yoluyla uzlaşma geleneğinin başladığı, dünyanın ilk meclisinin kurulduğu Patara bu ilimizde. Karanlığın ve umutsuzluğun amansız düşmanı olan bu topraklar, zat-ı Devletlerinin himayelerinde, yerkürenin en genç, en canlı ve en yenilikçi düşünce ve tartışma ekosistemlerinden birini teşkil eden Antalya Diplomasi Forumu’na ev sahipliği yapmakta. Antalya Diplomasi Forumu, önderliğinizde yürütülen Girişimci ve İnsani Dış Politika kavramının bir ürünü. Geçen sene açılışını yaptığımız ADF, bu sene artık tanınan, bilinen bir Forum olarak 2. kez toplanmakta” sözlerine yer verdi.
“Yani dünyadaki devletlerin üçte birinden fazlası, yaklaşık yüzde 40’ı burada en üst düzeylerde temsil ediliyor”
ADF’nin sadece Türk diplomasisine değil, bölge ve dünya diplomasisine de bir fikir ortamı sunduğunu belirten Çavuşoğlu, “Forum’un temel şiarını yansıtan “Birlikte Düşün, Birlikte Hareket Et” düşüncesi, 17 Devlet ve Hükümet Başkanı, 80 Bakan, 39 Uluslararası Teşkilat temsilcisi başta olmak üzere, 75 ülkeden katılımcıyı bugün bu salonda bir araya getirdi. Yani dünyadaki devletlerin üçte birinden fazlası, yaklaşık yüzde 40’ı burada en üst düzeylerde temsil ediliyor. Davetimize olumlu yanıt veren tüm konuklarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. İnsanlık olarak tarihin sakin bir çay değil Manavgat Şelalesi şiddetinde aktığı bir zamanda yaşıyoruz. Bir dönem değil, bir çağ; bir dönemeç değil, bir hortum; bir tünel değil, bir labirentte sınanıyoruz. Sabit bildiğimiz hemen her şeyin değiştiğini, geride bırakmak istediğimiz hemen her olumsuzluğun yeni şekillere bürünerek karşımıza çıktığını görüyoruz. “Yurtta Barış ile Dünyada Barış”ın kaçınılmaz etkileşimi; Hazır ol cenge, ister isen sulh u salâh!” ilkesi; İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın” öğretisi hep aklımızda” ifadelerine yer verdi.
“Kaba kuvvetin kendisini mantıktan azletmiş olduğu bir dönemde yaşıyoruz”
Çavuşoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanımızın 2017’de BM Genel Kurulu’nda öngördükleri gibi, ‘yeni bir kaos ve zulüm dalgasına düşme’ tehdidiyle karşı karşıyayız. Tarihin geri döndüğü, insanlık olarak kazanımlarımızın geriye sardığı bir noktadayız. Filozof, tarihin ileri doğru yaşandığını ancak geriye doğru anlaşıldığını söylemiş. Biz bu salondakiler, tarihi ileri doğru yaşarken, yarına dair isabetli öngörüler ve bugüne dair sağlıklı politikalar geliştirmek zorundayız. Kaba kuvvetin kendisini mantıktan azletmiş olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Güç kullanmak sadece güçlünün takdirinde. Bu aslında acı tecrübelerle kurulan uluslararası ve bölgesel sistem mimarisinin zafiyetini gösteriyor. Mesela, sınırların değişmezliği gibi ilkeler temeldi. BM Şartı, Helsinki Nihai Senedi birer zemindi. Bir Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması, Viyana Belgesi, politik-askeri alanda güven sağlıyordu. Şimdi Avrupa yeniden bir sistemsel istikrar çıpası arıyor. Önümüzdeki yıllarda tüm dünyada post-kolonyal düzenin de çökmesi riskiyle mücadele etmek zorunda mı kalacağız? Bu felaket olur. Çünkü ihtiyaçlara, mevcut kurum ve mekanizmalar doğru yanıtları zaten veremiyor. Mesela çatışmalar önlenemiyor, başlayan çatışmalar bitirilemiyor.”
“Dünyada eşitsizlik daha da derinleşiyor”
Bir “dijital bölünme” yaşandığını sözlerine ekleyen Çavuşoğlu, “Dünyada eşitsizlik daha da derinleşiyor. Ortaya çıkan yeni gerilimleri çözme, değişimi yönetme, uyumu kolaylaştırma ve işbirliğini teşvik etme ihtiyacı ortada. Diplomaside artan paydaşlar da yeni yaklaşımları elzem kılıyor. Sivil toplumdan, iş dünyasına, bireylerden kamu kurumlarına kadar birçok paydaşın oluşturduğu orkestrayı yönetmek, farklı enstrümanlardan bir senfoni çıkarmak, diplomasinin hem fırsat hem de sınamaları arasında. Yeni bir dil ve anlayışa ihtiyaç var. Dijital yeteneklerle mesajları en ikna edici şekilde vermek, aynı zamanda dezenformasyona karşı koyabilmek gerekiyor. Ama en önemlisi diplomasiyi barış ve kalkınmanın, yani insanlığın hizmetine koşmak. Çok taraflı kurumların güncellenmesi, uluslararası hukukun güçlendirilmesi, müzakere edilmiş anlaşma ve düzenlemelerin ihyası, yardımlaşmanın etkin kılınması için temel enstrüman diplomasidir. Kasırganın gözünden çıkışta vizyon, liderlik ve müşavere, yani birbirimizle konuşma ve danışma vazgeçilmez ihtiyaçlar. Antalya Diplomasi Forumu da işte böyle bir bağlama oturuyor” dedi.
“Siyaset, bilim, iş ve kamuoyu halkaları Antalya’da kesişiyor”
İçinde bulunduğumuz çağın, diplomaside bir değerlendirme ihtiyacını ortaya çıkardığını belirten Çavuşoğlu, “Çünkü diplomasi daha etkin olmak zorunda. Bu ihtiyacı hemen her coğrafyada ve her konuda duyuyor, çevremizi oluşturan farklı bölgelerde gün be gün yaşıyoruz. İşte bu düşüncelerle Antalya Diplomasi Forumu’nun bu yılki başlığını “Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak” şeklinde belirledik. Çünkü diplomaside yeni bir değerlendirme, doğrulama, pekiştirme, icat ve yapılandırma, yani yeniden kodlama ihtiyacı artık ertelenemez. ADF bu çabada hem vizyon, hem liderlik, hem de müşavere için küresel erişime sahip bir ortam sunuyor. Antalya Diplomasi Forumu’na katılıma baktığımızda, burası sanki bir Birleşmiş Milletler ortamı sağlıyor. Siyaset, bilim, iş ve kamuoyu halkaları Antalya’da kesişiyor. Yani Antalya’da Birleşmiş Zihinler ortamı kuruluyor. Bunu vurguluyorum çünkü sorunlarımızı, farklılıklarımızı zihinlerimizde çözmeden, birlikte hareket edemeyiz” açıklamasına yer verdi.
“Dijital dönüşüm ve iklim değişikliğinin etkilerini yenilikçi bakışlarla irdeleyeceğiz”
Forum’da kapsamlı bir program hazırladıklarını sözlerine ekleyen Çavuşoğlu, “Siyasi önderliğin sınamalarını liderler düzeyinde ele alacağız. Afrika, Asya-Pasifik, Avrupa, Latin Amerika, Orta Doğu, Balkanlar, Güney Kafkasya ve tabiatıyla Ukrayna’yı odak altında inceleyeceğiz. Çatışmaların önlenmesinden küresel sağlığa, günümüz siyaset, güvenlik, ekonomi ve toplum gündemine ağırlığını koyan konuları derinlemesine tartışacağız. Dijital dönüşüm ve iklim değişikliğinin etkilerini yenilikçi bakışlarla irdeleyeceğiz. Metavers alanındaki gelişmelerin diplomasiye etkilerini de masaya yatıracağız. Panellerimize ilaveten, bireysel mülakatlar gibi farklı formatlar programımızı daha da zenginleştirecek. İş çevrelerini sürücü koltuğunda konumlandırıp belirli panelleri onlara teslim edeceğiz. Bazı panelleri ise değer verdiğimiz uluslararası ortaklarla birlikte düzenleyeceğiz. Antalya Diplomasi Forumu’nun özel bir odak noktasını geçen sene olduğu gibi bu sene de kadınlarımız ve gençlerimiz oluşturacak. Kadın ve gençlerimizin ADF yoluyla sağladıkları birikimin barışa ve diplomasiye yapabileceğimiz en içerikli yatırım olduğunu düşünüyoruz. Antalya Diplomasi Forumu gelecek sene 500. Yıldönümünü kutlayacağımız Türk hariciyesinin dünyaya kalıcı armağanlarından biridir. Bu duygu ve düşüncelerle, Antalya Diplomasi Forumu’na bu sene de üstün başarılar diliyorum” dedi.
ASAYİŞ
21 Kasım 2024ASAYİŞ
21 Kasım 2024MANŞET
21 Kasım 2024ASAYİŞ
21 Kasım 2024EKONOMİ
21 Kasım 2024ASAYİŞ
21 Kasım 2024ASAYİŞ
21 Kasım 2024