2020 yılı çok da iyi gelmedi.

Hele Şubat ayı. Depremler, seller, afetler, şehitler, corona virüsü, savaşlar, kavgalar.

Umarım Mart ayında bunları yaşamayız.

Durum böyle olunca elime aldığım kalem güncel konulara doğru yönlendi.

Öncelikle İdlib’de şehit olan Mehmetçiklerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun. Kederli ailelerinin ve Türkiye’mizin başı sağ olsun. Yaralı olan vatan evlatlarımıza da acil şifalar versin.

Onların rahat yaşamaları için tampon bölgede şehit olan evlatlar aklıma geldikçe sızlayan yüreğimin bir tarafı, bunca yıldır beslediğimiz, kapılarımızı açtığımız vatanından kaçıp burada tatil yapan mültecilerin güle oynaya Türkiye’den gitmelerinin huzuru, diğer tarafım sınır kapılarında rezil olan çocukların içimizi yakan görüntüleri.

İnsanlık mı öldü, biz mi yaşamıyoruz, anlamış değilim.

Bunca eve ateş düşmüşken hala neyin peşindeyiz?

Halk çaresiz, halk umutsuz, halk huzursuz, bırakın artık birbirinizle kavga etmeyi.

Uyanın artık! Dava vatan ise gerisi teferruat. Zaman birlik olma zamanı.

Size güvenip temsil hakkı veren halkın, evlatlarını feda eden anaların, babalarını kaybeden evlatların hatırına adım atın.

Hangi parti olursanız olun, bu vatan hepimizin.

Türk, Müslüman, Kürt, Hristiyan, Sünni , bütün insanlar huzur içinde yaşayabildiğimiz bir vatan istiyoruz.

Kavga, savaş, çatışma, ölüm istemiyoruz.

Sizler bizim seçtiklerimiz,bizleri güven içinde yaşatın diye seçtik. Yaşam sıkıntısına sokmanız için değil.

Özgürlüklerimizi elimizden almanız için değil, barış içinde yaşamak için seçtik.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz”, “Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir” sözleri yeterlidir.

İstiklal Marşı’nın 7. kıtası, 1. mısrası ile sonlandıralım mı?

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!

Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda…

Sağlık, sevgi ve huzurla kalın.