Serik’te yolda köpekten kaçarken kamyonun çarpmasıyla ağır yaralanıp, sağ bacağı diz üstünden kesilen 9 yaşındaki Mahra’nın annesi ilk kez konuştu. Kazanın üzerinden 1 hafta geçtiğini belirten anne Derya Pınar, kızının uyanamadığını belirterek, “Dün solunumu düştü. Tek başına tek bir nefes bile alamıyor. Makineye son seviye oksijen veriyorlar onunla ancak kalbini, iç organlarını hayatta tutmaya çalışıyorlar” dedi.
Olay, Serik’e bağlı Belek Mahallesi’nde geçtiğimiz Cumartesi günü sabah saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bahçeye inmek için evden dışarı çıkan 9 yaşındaki Mahra Melin Pınar, boş bir araziye geldiğinde başıboş köpeklerin kendini kovaladığını görünce yola fırladı. O esnada İrfan Yayla’nın kullandığı 07 YBJ 06 plakalı kamyonun tekerleği, Mahra’nın sağ bacağının üstünden geçti. Olayı fark eden kamyon şoförü araçtan indi ve yaralanan küçük kızın yanına gitti. Çevredekilerin yardımıyla 112 Acil Servis ve polis ekiplerine haber verildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralanan küçük kız ambulansla Antalya’ya sevk edildi.
Hastanede tedaviye alınan Mahra Melin Pınar, yaklaşık 3,5 saat süren ameliyatın ardından yoğun bakıma alındı. Pazar gecesi saat 01.00 sıralarında beynin sol bölgesinde oluşan kararma nedeniyle ikinci kez ameliyat edilen Mahra’nın, geçtiğimiz gün ise parçalanan sağ bacağı diz üstünden kesildi. Üç günde 3 ameliyat geçiren ve hayati tehlikesi devam eden Mahra’nın, son olarak 3 gün önce sabah 10.30’da kalbinin durduğu ve 10 dakikalık kalp masajının ardından tekrar hayata döndürüldüğü bildirildi.

“Beyin ölümü gerçekleşmedi”

Kızının makinaya bağlı oksijen aldığını söyleyen anne Derya Pınar, “Bugün tam birinci hafta. Geçen hafta bu saatlerde hastanedeydik. Bacağı için endişeleniyorduk. Ben canına bir şey gelebileceğini aklıma bile getirmiyordum. Bacağı koptu, tamam bacak yapılır. Hadi inşallah sağ salim çıksın, ama bugün evladımın canı için kapılarda sürünüyoruz. Dün solunumu düştü. Tek başına tek bir nefes bile alamıyor. Makinaya son seviye oksijen veriyorlar onunla ancak kalbini, iç organlarını hayatta tutmaya çalışıyorlar. Beyin ölümünden şüpheleniyorlardı. Dün ayrıntılı tomografiye girdi beyin sapında kanlanma gördüler. Beyin ölümü gerçekleşmedi” dedi.

“Sokaktaki bin tane hayvanı toplasan benim yavrumun bir tane bacağı etmez”

Mahra’nın son durumu hakkında bilgi veren anne Pınar, “Yaklaşık 3-4 güne yakın beyne oksijen, kan gitmiyor. Bekliyoruz. Başıboş köpeklerin toplanması gerekiyor. Sokakta keş görseler, ’Sokakta yaşasın, onların evi yok’ demezler. Köpekler de öyle. Gündüz çok sakin olan köpekler, akşam saatlerine doğru çıldırmış gibi insanların üzerine atlıyor. Bunları toplamadan, barınaklara almadan bu sorun bitmez. Biz çok hayvan seven bir aileyiz. Altı kedimiz, 3 köpeğimiz ve küçük hayvanlarımız var. Köpeğin psikolojisini bilirim. Onları sokağa terk ederek, çöpün kenarına yemek bırakarak hayvansever olamazsın. O hayvanlar bu şartları zaten hak etmiyorlar. Aynı hayvanlar sahipli hayvanlara da saldırabiliyorlar. Onlara da benim evladıma da yazık. İki tane başıboş hayvan benim evladımın geleceğini çaldı. Sokaktaki bin tane hayvanı toplasan benim yavrumun bir tane bacağı etmez” diye konuştu.
Ameliyattan sonra kızının tamamen bilincinin kapandığını söyleyen anne Pınar, “Mahra, bacak ameliyatından çıktıktan sonra tamamen bilinci kapandı. Göz bebekleri ışığa tepki vermemeye başladı. O günden beri uyuyor. Doktorlar tarafından herhangi bir ilaçla uyutulmuyor. Kendisi uyanmıyor. Bilinci kapalı, beynine oksijen ve kan gitmediği için vücudunda da dolaşım bozukluğu devam ediyor. Kendisini toparlayamıyor. Bir hafta oldu. Zamanı geri alamıyorsun. Ayakta kalacak gücüm kalmadı. Sığamıyorsun hiçbir yere, elinden bir şey gelmiyor” ifadelerini kullandı.

“Köpekleri toplamışlar”

Geçmiş olsun telefonlarını aldığını belirten baba Murat Pınar, “Bugün 1 hafta oldu. Cumartesi olması, bu saatler olması bayağı kötü ediyor insanı. Dün gece civardaki bütün köpekler toplanmış. Belediye başkanı, ’Hepsini toplayacağım, barınak yapacağım’ demişti., yapmış. Teşekkür ediyorum onun için. Dün İl Milli Eğitim Müdürü Çalışkan aradı, görüştük. Durumdan rahatsız olduklarını, yanımızda olduklarını söylediler. Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz arayarak üzüntülerini dile getirdiler. Duaların esirgemediklerini belirttiler. İnşallah gelirler. Belki onların sayesinde beyin fırtınası yapabilecek profesörler gelir şunları yaparsak daha iyi olur diye” dedi.