Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Parlak, “Türkiye’de yılda 100 bin yani günde 300 ve bir saatte 12 kişi sigaranın etkileri nedeniyle zamansız bir şekilde yaşama veda etmektedir. Sigarada bağımlılık yapan nikotin maddesidir ve bu madde 10 saniye içinde beyindeki reseptörlere ulaşarak uyuşturucu madde kullanımındaki etkiyi gösterir” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre; her yıl 4,9 milyon kişinin yaşamı, sigara kullanımının tetiklediği hastalıklar nedeniyle sona eriyor. Bu rakamın 2025 yılında 10 milyona çıkması öngörülüyor. Bu rakamın 7 milyonunun Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde olacağı belirtiliyor. 1.25 milyar sigara tiryakisi olan dünyada, bu rakamın 2025 yılında 1.6 milyar kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor. Memorial Antalya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Mehmet Parlak “9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü” öncesinde sigara kullanımının zararlı etkileri hakkında bilgi verdi ve önemli önerilerde bulundu. Türkiye’de sigara içen kişilerin sayısının yüzde 30’larda olduğu ve 17 milyon kişinin bağımlı olduğu düşünüldüğünü aktardı. Sigarayı bırakmaktan çok bırakmaya karar verme aşamasının zorlu olduğunu ve bu nedenle kesinlikle destek alarak bırakmaya çalışmanın büyük önem taşıdığını söyleyen Parlak, “Türkiye’de yılda 100 bin yani günde 300 ve bir saatte 12 kişi sigaranın etkileri nedeniyle zamansız bir şekilde yaşama veda etmektedir. Sigarada bağımlılık yapan nikotin maddesidir ve bu madde 10 saniye içinde beyindeki reseptörlere ulaşarak uyuşturucu madde kullanımındaki etkiyi gösterir. Nikotin beyne ulaşır ulaşmaz keyif veren, konsantrasyonun ve hafıza yeteneklerinin artmasını sağlayan dopamin ve noradrenalin salınımına yol açar. Bu keyif verici etkiler, kişiyi sigara içmeye devam etmeye yönlendirir. Böylece kısa sürede nikotine bağımlılık gelişir. İlk nefesten 20 gün sonra insanlar fiziksel ve psikolojik bağımlı hale gelir ve 2 saatte bir nikotin alınmazsa huzursuzluk, uykusuzluk, sinirlilik, titreme, çarpıntı ve baş ağrısı gibi nikotin yoksunluk sendromu yaşanabilir” diye belirtti.
“ORGANLARIN FONKSİYONU BOZULUYOR”
Her bir sigarada vücut için zehirli, tahriş edici, kanser yapıcı ya da kanserin ortaya çıkmasını kolaylaştıran 4 binden fazla kimyasal madde olduğunu ifade eden Parlak, “Bunlardan 50 tanesinin doğrudan kansere sebep olduğu ispatlanmıştır. Sigara içmek kısa süre içerisinde yaşam kalitesini düşürmektedir. Sigara dumanında bulunan karbon monoksit gazı, kanın oksijen taşımasına engel olur. Bunun sonucunda sigara içenler egzersiz sırasında daha çabuk yorulurlar ve organların fonksiyonunda ve yapılarında bozulma meydana gelir” şeklinde konuştu.
“SİGARANIN SAĞLIĞINIZI BOZMASINA İZİN VERMEYİN”
Sigaranın kalıcı zararlarının uzun süre sonra ortaya çıktığını aktaran Parlak, “Bu nedenle sigara içen kişiler, tehlikenin bilincinde olmadan içmeye devam eder. Sağlık sorunları kendini gösterdiğinde ise geç kalınmış olur. Sigara içenlerde, içmeyenlere göre akciğer kapasitesinde yılda 2 misli bir düşüş yaşanmaktadır. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KOAH, 40’lı yaşlarda ortalama 10 paket yıl sigara kullanan kişilerde ortaya çıkmaktadır. Sigara KOAH ve astımlı hastalarda nüks ve hastanede yatışa sebep vermektedir. KOAH ilerledikçe hareket kabiliyeti düşer ve hasta efor sarf edemeyecek hale gelir. Sigara; kalp, damar hastalıkları, inme ve akciğer kanseri başta olmak üzere birçok kanser türlerine de neden olmaktadır. Bu da yaşam kalitesini düşüren kronik rahatsızlıklara ve başta kanserle birlikte gelen erken ölümlere yol açmaktadır. Sigara içenlerde kalp krizi geçirme riski 3 kat artmaktadır. 65 yaş öncesinde kalp damar tıkanıklığı nedeniyle olan ölümlerin yarısı sigara yüzündendir. Sigara, kan dolaşımını ve damarları anında olumsuz etkiler. Tansiyon ve nabız yükselir, sindirim sistemini olumsuz etkilenir ve damarlarda daralma nedeniyle deri sıcaklığı azalır. Beyin damarı hastalıkları ve felç olma riski artar. Bacak kangreni, erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluklarına yol açabilir” ifadelerini kullandı.
“AKCİĞER KANSERİ KONUSUNDA YÜKSEK RİSK BIRAKTIKTAN 7 SENE SONRA ORTADAN KALKIYOR”
“Erkeklerde tüm kanser türlerine bağlı ölümlerin yüzde 35’i, kadınlarda ise yüzde 15’inin nedeni sigaradır” diyen Parlak, “Akciğer kanserine bağlı ölümlerin ise yüzde 95 nedeni sigaradır. Sigara içenlerde 22 kat riskli durumdadır. Yüksek akciğer kanseri riski, sigara bırakıldıktan 7 sene sonra normale dönmektedir. Sigara içenlerde akciğer kanseri dışında; ağız, dil ve dudak, gırtlak-yemek borusu, pankreas, böbrek, mesane, prostat ve rahim ağzı kanseri görülmektedir. Hiç içmediği halde dumana maruz kalanlarda ise enfeksiyon, solunum yolları rahatsızlıkları, KOAH ve kanser riskleri artmaktadır. Sigara ayrıca erken doğum, düşük, yeni doğanlarda düşük vücut ağırlığı, kısırlık ve doğum kontrol hapı kullananlarda kalp krizi geçirme riskini artırmaktadır. Sigara içmek, solunum yollarının direncini düşürdüğü için özellikle çocuk ve hamilelerde enfeksiyon, bronşit ve zatürreye neden olabilir” diye konuştu.
“DESTEK ALARAK BIRAKMAK EN DOĞRUSU”
Sigara içen insanların yüzde 80’e yakınının sigarayı bırakmak istediğinin gözlemlendiğini söyleyen Parlak, “Bu kişilerin yüzde 20-30’u her sene denemektedir. Fakat destek almadan sigarayı bırakanların oranı yalnızca yüzde 3-5 arasındadır. Fiziksel bağımlılığı kırmak için kişiyi 2-3 ay içerisinde sigaradan birden ve tamamen ayırmak gereklidir. Sigarayı bırakmak, ilaç tedavisi, hekim kontrolü ve danışmanlığında yürütülmesi daha sağlıklı olan bir süreçtir. Sigaranın psikolojik bağımlılığı, kendini ‘el-ağız alışkanlığı’ ve gündelik yaşamda duyguları sigara ile eşleştirmeler olarak göstermektedir. Bunlar ise kişinin güçlü iradesi ile çözümlenebilmektedir” dedi.
ASAYİŞ
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024MANŞET
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024EKONOMİ
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024ASAYİŞ
16 Kasım 2024