ADD Alanya şube başkanı Zühal Sirkeli, 31 Ocak 1990 yılında evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Türk Hukuk Kurumu ve Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Prof. Muammer Aksoy’u anarak başladığı konuşmasında;”12 Eylül faşist darbe sonrası daha karanlık cinayetler 1990 yılından itibaren boy gösterdi. Bu cinayetlerden ilki ADD kurucusu Muammer Aksoy oldu. Ülkenin karanlığa gittiği, Cumhuriyet değerlerinin yok olduğunu gören Aksoy, ADD’nin kuruşunun 8.ayında katledildi. Cenazede fotoğrafı taşıyan kişi ise Uğur Mumcu idi. Hukukçu, gazeteci, yazar, Uğur Mumcu emperyalizm tarafından şehit edildi. Türkiye’de her görüşten insan Uğur Mumcu’ya saygı duyar. Onun için, ölümünden sonra arkasından milyonlar yürümüş ve sahip çıkmıştır. Mumcu, Atatürk ilkelerinin öncülerindendi” ifadelerini kullandı.

Gazeteci, Mumcu’nun yıllar önce kaleme aldığı yazıya vurgu yapan Sirkeli, “Bir toplum böyle çöker işte! Devletin yerini kaba kuvvet alır, susulur. Yasanın yerini Allah alır, korkulur. Yolsuzluklar, cinayetler birbirini izler, eller kollar bağlanıp götürülür. Vuran vurur, öldüren öldürür ve bütün bunlardan sonra, bir çete gelir ve devleti teslim alır”, sözlerini okuyarak “Kubilayları, Muammer Aksoyları, Uğur Mumcuları, Bahriye Üçokları, Ahmet Taner Kışlalıları, Abdi İpekçileri, Necip Hablemitoğullarını, Sivas’ta diri diri yakılan aydınlarımızı ve binlerce vatanseveri, bağımsızlığımız için Vatanımızın bütünlüğü, Milletimizin birliği için şehit verdik ve ne yazık ki hala vermeye devam ediyoruz…Onlar; Vatanımızın bütünlüğü, Milletimizin birliği için Adalet ve Demokrasi için kısacası Tam Bağımsız Türkiye için şehit oldular onları asla unutmayacağız ”dedi.

Sirkeli, ”Emperyalistler 1919’da Vatanımızı açıkça işgal etmişlerdi şimdi ise farklı araçlarla saldırıyorlar. Bu büyük tehlikeyi gören ve Türk Milletini uyaran aydınlarımız, vatanseverlerimiz ise şehit edilmektedir Unutmamalıyız ki; gericiliğe, bölücülüğe, işgale, sömürüye, hırsızlığa, her türlü yozlaşmaya ve yabancılaşmaya ve tüm bunların suçlusu emperyalizme karşı direnmek ve mücadeleyi kazanmak, önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi mirasçıları olarak hepimizin görevidir. Gün ayrılık günü değildir. Gün Türkiye’yi iç savaşa sürüklemeye çalışan ABD emperyalizmine ve yerli işbirlikçilerine karşı el ele verme günüdür! Gün uyanık olma, uyuyanları uyandırma günüdür!” şeklinde konuştu.