CHP Antalya Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Rafet Zeybek, Covid-19 vakalarının her geçen gün artış gösterdiği pandemi sürecinde Milli Eğitim Bakanlığına TUS sınav merkezlerinde alınan önlemleri, Sağlık Bakanlığına devam ettiği iddia edilen koruyucu ekipman sıkıntısını, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına sağlık emekçilerinin taleplerini verdiği soru önergeleri ile TBMM gündemine taşıdı.

CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek’in TBMM gündemine taşıdığı konular şöyle:

 

TUS SINAV YERİ DEĞİŞECEK Mİ?

CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, 4 Ekim 2020 tarihinde yapılacak olan Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS) 2. Dönem sınav yerlerinden biri olan Ankara’nın değiştirilip değiştirilmeyeceğini Mili Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a sordu. CHP’li Zeybek verdiği soru önergesinde, Ankara’da son günlerde artan koronavirüs vakaları nedeniyle birçok şehirden TUS için gelecek adaylar ve ailelerinin tedirgin olduğunu, toplu taşıma ve konaklama ihtiyacı yaşayacak adayların salgının yaygın olduğu Ankara’da risk altında olacağını belirtti. Sınav yerinin daha az riskli bir veya birden çok şehre alınma durumunu ve Ankara’da sınav yerleri için hangi tedbirlerin alındığına soru önergesinde yer veren, CHP’li Zeybek sınava az bir süre kaldığını ve tedirginlik yaşayan adayların ve ailelerinin korkularının giderilmesi için gerekli açıklamanın vakit kaybedilmeden yapılması gerektiğini vurguladı.

COVİD-19 MESLEK HASTALIĞI SAYILSIN

CHP Antalya Milletvekili Zeybek, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlaması istemiyle verdiği bir diğer soru önergesinde ise sağlık emekçilerinin görevleri esnasında yakalandıkları koronavirüs hastalığının, meslek hastalığı sayılması ve iş kazası olarak tanınmasına yönelik çalışmaların yapılıp yapılmadığını sordu. CHP’li Zeybek, koronavirüs salgını sürecinde fedakârca çalışan, sağlık emekçilerinin en ön safta mücadele ederken yakalandıkları koronavirüs hastalığının meslek hastalığı sayılması, meslek odaları, sendikalar ve sağlık emekçilerinin genel talebi olduğunu, bakanlığın buna kayıtsız kalmaması gerektiğini vurguladı. CHP Antalya Milletvekili Zeybek, “Sağlık emekçilerinin bu haklı talebi ilgili kanunlarımızda iş kazası ve meslek hastalıkları tanımları ile hukuki bir temeldedir, burada görev artık Çalışma Bakanlığı’na düşmektedir. Sağlık emekçilerimizin bizler için yaptıkları fedakârlıklar için minnettarız ve onların motivasyonlarının yükseltilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için koronavirüs hastalığı meslek hastalığı ve iş kazası statüsünde nitelendirilmelidir.” dedi.

SAĞLIK EMEKÇİLERİ KORUYUCU EKİPMAN SIKINTISI YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR

CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek son olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, koronavirüsle mücadele eden sağlık çalışanlarının koruyucu ekipman ve dezenfektan sıkıntısı yaşadığı iddialarını sordu. CHP’li Zeybek, “Salgının ilk aylarında ortaya çıkan sağlık kuruluşlarında koruyucu ekipman ve dezenfektan sıkıntısının tekrar yaşandığı bilgileri sahada görev alan sağlık emekçilerimiz tarafından belirtilmektedir. Birçok hekimin koruyucu siperlik, gözlük, koruyucu tulum ve maskeleri kendi imkanları ile temin ettiği, sağlık kuruluşlarına gönderilen az sayıda dezenfektanların bir ay kullanılmasının istendiği iddiaları var, bu iddialara Sağlık Bakanlığı açıklık getirmeli ve sağlık kuruluşlarına gerekli tüm koruyucu ekipmanları fazlası ile sağlamalıdır. Marketlerin dahi iki günde bir değiştirdiği dezenfektanın, sağlık kuruluşlarında bir ay boyunca idareli kullanılması kabul edilemez. AKP iktidarı tüm dünyaya yardım malzemeleri göndermekte ancak sağlık emekçilerini görmezden gelmektedir. Salgınla mücadele ederken, koronavirüse yakalanan ve bu nedenle hayatlarını kaybeden sağlık emekçilerimiz gerçeğini yaşarken, sağlık emekçilerinin ekipmanlardan ve dezenfektanlardan yoksun bırakılması, koronavirüsle mücadelede zafiyete yol açabilir. Sağlık çalışanları salgınla mücadele ederken en son düşünecekleri şey, ekipman sıkıntısı olmalıdır. Sağlık çalışanları koronavirüsle mücadelenin eşsiz kahramanlarıdır, siyasi iktidardan alkış değil, insanca çalışma koşullarına olanak sağlanmasını bekliyor. Sağlık emekçilerine verilecek en büyük destek koronavirüs tedbirlerin devlet tarafından arttırılmasıdır. Bilimsel temelden yoksun olarak yapılan her esneklik sağlık emekçilerinin yaşamlarına neden olabilmektedir. Koronavirüs olmuş bir hastanın karantina süresi bittikten sonra ikinci bir test yapılmadan tekrar sosyal hayata dahil edilmesi halkın sağlığına yapılmış en büyük yanlışlardan biridir.”